İzmir’de yaşayan 32 yaşındaki uzman arkeolog Tolga Özaltın, çocukluk yıllarında başladığı nakış tutkusunu mesleğe dönüştürdü. Geleneksel teknikleri yaşatmak amacıyla çalışmalarını sürdüren Özaltın, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” olarak kabul edildi. Özaltın’a verilen resmi unvan ise "Hesap İşi Sanatçısı" oldu.
"Nakış, benim için geçmişle bağ kurma sanatı"
Nakışa ilgisinin çocuk yaşlarda başladığını anlatan Özaltın, "Anneannemin annesi ipek böceği yetiştiriciliği yapıyordu. Bu işin içinde büyüdüm. Üniversiteye gidene kadar nakışı aile içinde öğrendim. Ancak kursa katılınca işin profesyonel yönünü tanıdım" dedi. Karabağlar Halk Eğitim Merkezi’nde usta öğretici olma yolunda eğitim alan Özaltın, "Nakış benim için dış dünyadan bir kaçış ve aynı zamanda geçmişle bağ kurma biçimi" diye konuştu.
“Sanatın cinsiyeti olmaz”
Toplumda nakışın yalnızca kadınlara ait bir alan gibi görüldüğünü ancak tarihin böyle söylemediğini belirten Özaltın, şunları söyledi:
"Sanatın cinsiyeti yoktur. Osmanlı döneminde Kapalı Çarşı’da 65 erkek nakış ustası olduğuna dair Evliya Çelebi’nin kayıtları var. Nakış, yalnızca süsleme değil, kültürel bir miras. Ben geleneksel desenleri işleyerek ya da replikalarını yaparak bu mirası yaşatmaya çalışıyorum. Kursları tamamladıktan sonra usta öğretici olup bu sanatı yeni nesillere aktarmayı hedefliyorum."
Halk Eğitim Merkezi'nden destek
Karabağlar Halk Eğitim Merkezi Müdürü Fatma Demirci de Özaltın'ın bu alandaki katkılarından memnuniyet duyduklarını belirterek, "Unutulmaya yüz tutmuş meslekleri ve kültürel değerlerimizi yaşatmak bizim en önemli görevimiz. Özellikle kadınların çoğunlukta olduğu kurslarımızda Tolga Bey gibi isimler ilham veriyor. Katılımcılar burada meslek edinerek sosyal hayata katılıyor, istihdam imkânı da buluyor" dedi.
