Alfa kuşağı öğrencilerinin yaratıcı, sorgulayıcı ve teknolojiyle iç içe bireyler olduğunu belirten Durak, geleneksel sınav odaklı başarı anlayışının bu kuşağın potansiyelini yansıtmakta yetersiz kalabileceğine dikkat çekti.

“Başarı çok boyutlu değerlendirilmeli”

İlk kez büyük bir sınava girecek olan 2011 doğumlu öğrencilerin sadece akademik değil, çoklu zeka alanlarında da gelişim gösterdiğini vurgulayan Durak, “Alfa kuşağı için başarı sadece yüksek not almak değil; anlamlı işler üretmek, ilgi duyulan alanlarda derinleşmek ve sosyal katkı sağlayabilmektir. Ailelerin bu kuşağın doğasını tanıması ve çocuklarının bireysel ilgi ile yeteneklerine göre gelişim göstermelerine destek olması büyük önem taşır” ifadelerini kullandı.

“Sakin kalın, çabayı takdir edin”

Sınav yaklaştıkça çocukların stres seviyesinin arttığına dikkat çeken Sibel Durak, ebeveynlerin sakin ve destekleyici bir tutum sergilemesinin sınav kaygısını azaltacağını söyledi. Durak, “'Elinden gelenin en iyisini yapman yeterli' yaklaşımı, çocuğun çabasını motive ederken baskı yaratmaz. Sadece sınav sonucuna değil, sürece olan emeğe de değer verilmesi, öğrencinin özgüvenini artırır” dedi. Aşırı beklentinin çocuklarda “değerli olmak için başarılı olmalıyım” düşüncesini tetikleyebileceğini belirten Durak, bu durumun uzun vadede duygusal ve sosyal gelişimi olumsuz etkileyebileceğini ifade etti. Durak, ailelere gerçekçi, anlayışlı ve bireysel farklılıklara saygılı bir tutum benimsemeleri çağrısında bulundu.

Kaynak: DHA