SAĞLIK

Korkutan göğüs ağrısının nedeni kalp değil reflü olabilir

Modern yaşamın getirdiği stres, sağlıksız beslenme ve hareketsizlik reflü hastalığının görülme sıklığını artırıyor. Medicana Sağlık Grubu Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Bilal Toka, mide asidinin yemek borusuna kaçmasıyla oluşan reflünün kronik bir hastalık olduğunu, tedavi edilmediğinde ise ciddi ve kalıcı sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı.

Abone Ol

Modern yaşamın beraberinde getirdiği stres, sağlıksız beslenme alışkanlıkları ve hareketsizlik, Gastroözofageal Reflü Hastalığı’nın görülme sıklığını her geçen gün artırıyor. Reflünün; mide asidi ve mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıyla ortaya çıkan, kronik seyirli bir sindirim sistemi hastalığı olduğunu belirten Medicana Sağlık Grubu Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Bilal Toka, hastalığın yalnızca yaşam kalitesini düşürmekle kalmadığını, tedavi edilmediğinde ciddi ve kalıcı sağlık sorunlarına yol açabileceğini vurguladı.

Sadece mide yanması değil

Reflü çoğu zaman basit bir mide yanması olarak algılansa da belirtileri bununla sınırlı kalmıyor. Göğüsten boğaza, solunum yollarından yutma fonksiyonuna kadar pek çok sistemi etkileyebilen reflü; ses kısıklığı, kronik öksürük ve boğazda yanma gibi farklı şikâyetlerle de kendini gösterebiliyor. Medicana Konya Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Bilal Toka, kalp ağrısı sanılan göğüs ağrılarının önemli bir bölümünün aslında reflü kaynaklı olabileceğine dikkat çekti.

Göğüs ağrılarının nedeni reflü olabilir

Reflünün temelinde, mide ile yemek borusu arasındaki alt özofagus sfinkterinin yeterince iyi çalışmaması yer alıyor. Bu durum, mide asidinin yemek borusuna kaçmasına ve koruyucu tabakası olmayan mukozada hasara yol açıyor.
Doç. Dr. Bilal Toka, en sık görülen belirtiler arasında göğüste yanma, ağıza acı-ekşi tat gelmesi, mide ağrısı ve yutma güçlüğünün bulunduğunu belirterek, “Yapılan çalışmalar, kalp krizi şüphesiyle acil servise başvuran hastaların yaklaşık yarısında göğüs ağrısının nedeninin reflü olabildiğini gösteriyor. Bu nedenle tekrarlayan göğüs ağrıları mutlaka reflü açısından da değerlendirilmelidir” dedi.

Tedavi edilmezse kanser riskine kadar gidebilir

Tedavi edilmeyen reflünün zamanla yemek borusunda iltihaplanmaya yol açabileceğini ifade eden Doç. Dr. Toka, ilerleyen ve uzun süreli vakalarda ülser, kanama, yemek borusunda darlık ve buna bağlı yutma güçlüğü gelişebileceğini söyledi.
Uzun yıllar süren reflü hastalığında Barrett özofagusu gelişebileceğini belirten Toka, bunun yemek borusu kanseri açısından önemli bir risk faktörü olduğuna dikkat çekti. Ayrıca reflünün; kronik farenjit, larenjit, diş çürükleri, sinüzit atakları ve astım benzeri solunum problemlerine de zemin hazırlayabileceğini ifade etti.

Geç saatte yemek reflüyü artırıyor

Reflü tedavisinde yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarının büyük önem taşıdığını vurgulayan Doç. Dr. Bilal Toka, aşırı kilo, sigara ve alkol kullanımı ile yağlı ve baharatlı yiyeceklerin, çikolata, kafeinli ve gazlı içeceklerin şikâyetleri artırdığını söyledi.
“Geç saatlerde yemek yemek ve tok karna uzanmak reflüyü kolaylaştırıyor” diyen Toka, tanıda hastanın şikâyetlerinin yanı sıra endoskopi ve gerekli durumlarda pH ölçümlerinin kullanıldığını belirtti. Tedavide yaşam tarzı değişiklikleri ve mide asidini azaltan ilaçların ön planda olduğunu, bazı hastalarda ise endoskopik ya da cerrahi yöntemlerin gerekebileceğini sözlerine ekledi.
Uzun süredir devam eden reflü şikâyetleri, yutma güçlüğü, kilo kaybı veya kanama bulguları olan hastaların vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini de özellikle vurguladı.