Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun yayınlamış olduğu kararda şu ifadeler yer alıyor;

İzmir Avrupa Caz Festivali Paolo Damiani konseriyle sona erdi İzmir Avrupa Caz Festivali Paolo Damiani konseriyle sona erdi

"İzmir ili, Karaburun İlçesi, Merkez Mahallesi, Yalanı Mevkii (Dolungaz sahili), özel ve kamu mülkiyetinde olan 1032 ada, 2 parsel, kısmen 3-4 parsel ve 1033 ada, 1-2 parseller ile parsel harici koordinatlı haritada gösterilen söz konusu alanda, Geç Roma, Bizans dönemlerine ait mimari kalıntılar tespit edildiği, ayrıca taşınmazın yüzeyinde yapılan incelemede; pişmiş topraktan tuğla vb. mimari malzemeler ile Geç Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait çeşitli seramik örneklerine rastlandığı anlaşıldığından, karar eki koordinatlı haritada gösterilen alanın, 2863 sayılı yasanın 6. ve 7. maddesi kapsamında ve Tespit Tescil Yönetmeliğinin 6. maddesi doğrultusunda, kararımız eki koordinatlı haritada gösterildiği şekilde "3. derece arkeolojik sit alanı" olarak tescillenmesine, tescil/sit fişinin onaylanmasına, taşınmazların tapu kaydına "3. derece arkeolojik sit alanıdır" şerhinin konulmasına ve yapılan işlemlerin sonucundan Kurul Müdürlüğüne bilgi verilmesine, 2863 sayılı Yasa'nın 17. maddesi gereğince söz konusu alana yönelik koruma amaçlı imar planlarının hazırlanarak Kurulumuza iletilmesine, bu süreçte 3 yıl süre ile geçerli olmak koşuluyla karar eki geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma koşullarının uygun olduğuna karar verildi."

Karaburun tarihi geçmişi

Karaburun Yarımadası'nın tarihi Prehistorik dönemden başlamaktadır. Bulunan el yapımı taş baltalar, bazı araç ve el aletleri, çanak ve çömleklerin yapılan incelemelerinde, bunların MÖ 4000 (Kalkolitik Dönem) yıllarına ait oldukları saptanmıştır. Bu dönemde yerleşimin bugün bilinen bariz izleri, bu çağa ait yerleşim tahminlerini, Manastır, Çakmak Tepe, Mordoğan ve Ildırı ile sınırlı kalmaktadır. Asıl yerleşim, M.Ö. 12-11. yüzyıllarda, Anadolu' da Hitit uygarlığının sona ermesinin ardından Aka göçleri ve sonrasında "Aiolya" ve "Ionia" bölgelerinin kurulması ile daha bir belirginleşmektedir. Bu kentlerden Erythrai'nin toprakları içinde, o dönemde "Mimas" olarak bilinen Karaburun Yarımadası da yer almaktadır. Erythrai zamanın en önemli ve zengin kentlerinden birisidir. Zenginliğinin yanında bu çağda Erythrai'nin ünlenme nedenlerinden birisi de, tanrıların sözcüsü olarak kabul edilen ve "Sibylline Kâhinleri" diye adlandırılan kişilerden en önemlilerinden birisinin burada yaşamış olmasıdır.

Kaynak: Haber merkezi