İzmir Büyükşehir Belediyesi, kentte etkisini artıran iklim krizine karşı kapsamlı ve bilim temelli bir yol haritası hazırlamak amacıyla “İklime Hazır İzmir: Dirençlilik Stratejilerinin Geliştirilmesi (CRIZ-ERS) Projesi Yaygınlaştırma Çalıştayı” düzenledi. İzQ İnovasyon Merkezi’nde gerçekleşen çalıştayda, artan sıcaklıklar, değişen yağış rejimi, kuraklık ve deniz seviyesindeki yükselme gibi kritik riskler detaylı şekilde masaya yatırıldı.
2050-2070 arası İzmir’de beklenen iklim gerçekleri
İZENERJİ AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Uzunoğlu, İzmir’in önümüzdeki 30-50 yılda yaşayacağı iklimsel değişikliklere dikkat çekti:
-
Ortalama sıcaklık artışı 5 derece civarında olacak,
-
Artan klima ve enerji tüketimiyle beraber karbon salımı yükselecek,
-
Yağış rejimindeki bozulma ve kuraklık daha belirgin hale gelecek,
-
Yer altı suyu seviyeleri hızla düşecek, suyun çıkarıldığı derinlikler metrelerce artacak,
-
Deniz suyu seviyesi 60 santimetre ile 1 metre arasında yükselecek, bu da kıyı alanlarının tuzlanmasına ve coğrafi değişimlere neden olacak.
Uzunoğlu, “İzmir Körfezi’nin deniz seviyesindeki artışa karşı özel önlemler alması şart. Ayrıca orman yangınları artacak, su ve sağlık sorunları gündemimizde olacak” diyerek acil önlem çağrısında bulundu.
Kolektif bilinçle harekete geçmek zorundayız
İzmir Planlama Ajansı (İZPA) Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, küresel iklim krizine karşı yerel ve uluslararası iş birliği gerekliliğine vurgu yaptı:
“İklim değişikliğine karşı alınacak önlemler sadece İzmir için değil, tüm dünyanın geleceği için kritik. Bu nedenle hedef ortaklığı yapmalı, doğa tabanlı, ucuz ve ekosisteme katkısı yüksek çözümleri önceliklendirmeliyiz.”
Çoklu iklim tehditleri İzmir’i tehdit ediyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı’ndan İklim Değişikliği ve Temiz Enerji Şube Müdürü Yiğit Beydağ ise şunları aktardı:
“Sıcak hava dalgaları, ani yağışlar, tarımsal kuraklık, kıyı taşkınları ve orman yangınları İzmir’in karşı karşıya olduğu çoklu iklim tehditleri arasında. Bu tehditler giderek artıyor ve Avrupa Birliği destekli CLIMAAX projesiyle bilimsel veriler ışığında risklerin haritalanması, kırılganlıkların belirlenmesi ve etkili uyum stratejilerinin geliştirilmesi amaçlanıyor.”
İzmir, Avrupa’nın “İklim Uyum Misyonu” etiketiyle doğa dostu kentler arasında
Avrupa Komisyonu’nun çağrısını kabul eden ve AB üyesi olmayan kentler arasında “AB Şehirler Misyonu Etiketi” alan ilk şehir olan İzmir, CRIZ-ERS projesi ile uluslararası iklim politikalarında da öncü konuma geldi. Proje kapsamında Avrupa Birliği’nin Ufuk Avrupa Programı’ndan 145 bin Avro hibe sağlandı.
Üç fazlı proje: Risk analizinden eylem planına
Proje üç aşamadan oluşuyor:
-
İlk Faz: İzmir genelinde aşırı hava olaylarının mekansal dağılımının analiz edilerek risklerin haritalandırılması ve raporlanması tamamlandı.
-
İkinci Faz: Konak ilçesine odaklanarak yerel düzeyde daha detaylı, yüksek çözünürlüklü risk ve kırılganlık haritaları hazırlanacak. Dezavantajlı mahalleler öncelikli olacak.
-
Üçüncü Faz: Elde edilen veriler ışığında İzmir geneli ve Konak özelinde uyum stratejileri içeren İklim Uyum Eylem Planları oluşturulacak.
Bu süreçte paydaş katılımı artırılacak, kamuya açık dijital haritalar, eğitim programları ve bilgilendirme toplantıları ile kurumsal kapasite ve toplumsal farkındalık güçlendirilecek.
Stratejik fırsat: İzmir’in iklim dirençliliği için yol haritası
CLIMAAX ve CRIZ-ERS projeleriyle İzmir, sadece teknik ve bilimsel altyapısını güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda kapsayıcı ve sürdürülebilir bir kent yönetimi modeli ortaya koyuyor. Bu çalışmalar, İzmir’in iklim krizine karşı daha dirençli, daha kapsayıcı ve bilim temelli adımlar atmasını sağlayarak Türkiye ve Avrupa’da örnek teşkil edecek bir başarı hikayesine dönüşüyor.