Dün Aliağa ilçesine bağlı Horozgediği Mahallesi'ndeki ormanlık alanda başlayan ve rüzgarın etkisiyle hızla yayılarak Foça ilçesindeki ormanlık alanlara sıçrayan yangın, sabah saatlerinde güçlükle kontrol altına alınabildi. Ancak alevlerin Foça'nın Ilıpınar Mahallesi'ne ulaşmasıyla birlikte sivil yerleşim yerlerinde de büyük çaplı zararlar meydana geldi.
Yangının ardından yapılan ilk tespitlere göre, zeytin bahçesi içerisinde bulunan tek katlı bir ev ile küçükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılan üç adet ağıl tamamen kullanılamaz hale geldi. Yangın söndürme çalışmalarının tamamlanması ve alevlerin kontrol altına alınmasının ardından, tahliye edilen evlerin sahipleri ve besiciler, yanan alanlardaki hasarları incelemek üzere evlerine ve ağıllarına geri döndüler. Besiciler, yangından son anda kurtardıkları 100'den fazla hayvanla geçici olarak ayarladıkları alanlarda ilgilenmeye çalışıyor.
"Dumana uyandım, her şey kül oldu"
Evi yanan 51 yaşındaki Arzu Ordu, yaşadığı dehşet anlarını Anadolu Ajansı (AA) muhabirine anlattı. Anne ve babasıyla birlikte yaşadıklarını belirten Ordu, yangının hızla nasıl yayıldığını şu sözlerle ifade etti: "Dün akşam saat 5 gibi yangın evimizin arkasında belirdi. Kanepede uyuyakalmıştım, dumana uyandım. Annem, babam, sağda solda koşuşturuyordu. Annem tavukların derdine düşmüş, evin arkasında ateşlerin içerisinde gördüm. Anneme 'Çabuk cüzdanını, telefonunu, kimliğini al. Hadi gidiyoruz.', babama da 'Çabuk arabaları çıkar.' dedim. Arkadaşım koyunları sürüye sürüye aşağı doğru götürdü. Evimiz yandı, bitti, kül oldu."
Ordu, yaklaşık 30'a yakın tavuğunun telef olduğunu ve bahçelerindeki zeytin ağaçlarının da tamamen yandığını büyük bir üzüntüyle dile getirdi. Evindeki hiçbir eşyanın kullanılamaz durumda olduğunu söyleyen Ordu, "Alevleri birdenbire evin arkasında gördüm. Nasıl olduğunu anlamadım. Alevler 3 katlı ev yüksekliğindeydi. Çok korktum, kendi canımdan ziyade annemi ve babamı kurtarmak için uğraştım" şeklinde konuştu.
Hayvan yemleri yandı, besiciler zor durumda
Ağılı yanan besici Musa Çelikkol (42) ise yangının mahallenin etrafını sardığını ve adeta bir "cehennemi yaşadıklarını" belirtti. Rüzgarın aniden yön değiştirmesiyle ağıllarının alevlerin arasında kaldığını söyleyen Çelikkol, "İlk başta ağılları boşaltarak hayvanlarımızı kurtardık. Hayvanların otları, buğdayları, arpaları yandı. Bütün gece uykusuz kaldık ve rezilliği yaşadık. Şu anda sağımlarını yapacağım. Şimdilik bu şekilde idare etmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı. Yangının, besicilerin hayvanları için hayati önem taşıyan yem stoklarını da yok etmesi, bölgedeki besiciliği olumsuz etkileyecek gibi görünüyor.
Diğer bir besici olan Aylin Çıbık (28) da ağıllarının yanmasından duyduğu derin üzüntüyü dile getirdi. Yangının, bölgedeki geçim kaynakları üzerinde ciddi bir yıkım yarattığı gözlemlenirken, mahalle sakinleri yetkililerden destek bekliyor.
