İzmir Körfezi’nde artan balık ölümleri, balık çiftliklerinin deniz kirliliğine etkisini yeniden gündeme taşıdı.
Çiftlikler tek neden değil ama etkisi var
Çeşme, Urla ve Karaburun açıklarındaki balık çiftlikleri, yılda binlerce ton levrek ve çipura üretiyor. Ancak uzmanlar, yem artıkları ve balık dışkısının denizde organik yük oluşturduğunu belirtiyor. Akademisyenler, “Çiftlikler kirliliğin tek nedeni değil, ancak plankton patlamalarına katkıda bulunuyor” dedi. Ağustos 2024’te Bayraklı sahilinde görülen balık ölümleri, oksijen azalmasıyla ilişkilendirildi. Çeşme’de Eylül 2025’te orkinos ölümlerine yol açan bakteri, kirliliğin balık bağışıklığını zayıflattığını gösterdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çiftliklerin kıyıdan uzaklaştırıldığını ve denetimlerin sıkılaştığını açıkladı. Yerel balıkçılar, çiftliklerin doğal balık popülasyonunu tehdit ettiğini savunuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, kirlilikle mücadele için arıtma yatırımlarını artırıyor.
Gediz Nehri sorunu devam ediyor
Ancak Gediz Nehri’nden gelen endüstriyel ve tarımsal atıklar, sorunun ana kaynaklarından biri olmaya devam ediyor. Çiftlikler, bölgede binlerce kişiye istihdam sağlayarak ekonomik katkı sunuyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, üretimin AB standartlarına uygun olduğunu vurguluyor. Çevreci gruplar, daha sıkı denetim ve sürdürülebilir üretim modelleri talep ediyor. Bir başka akademisyen, “Kıyıdan uzak çiftlikler kirliliği azaltsa da, sıfır etki mümkün değil” diye konuştu. Vatandaşlar, sahillerdeki koku ve görüntü kirliliğinden şikayetçi. Yetkililer, kirlilikle mücadele için kapsamlı bir eylem planı üzerinde çalışıyor. İzmir Körfezi’nin temizlenmesi için 2026’ya kadar yeni projeler hayata geçirilecek. Uzmanlar, halkı doğal balık tüketimine teşvik ediyor. Çiftlik balıklarının güvenilir olduğu belirtilse de, tüketiciler arasında endişeler sürüyor. Sorunun çözümü için tüm paydaşların iş birliği şart.




