İzmir, aktif fay hatlarının bulunduğu Ege Bölgesi'nde yer aldığı için depremler sonrasında deniz seviyesi değişiklikleri yaşanabilir. Ancak büyük ve yıkıcı tsunamiler, Pasifik Okyanusu’ndaki örneklerle kıyaslandığında İzmir için düşük bir ihtimal olarak değerlendirilmektedir.
İzmir’de tsunami riski olan bölgeler
Uzmanlar, İzmir’de özellikle Karaburun, Çeşme, Seferihisar, Urla, Foça ve Aliağa gibi kıyı ilçelerinde, güçlü bir deniz tabanı depremi sonrasında su taşkınlarının yaşanabileceğini belirtiyor. Ancak bu tür olaylar genellikle sınırlı bir etki alanına sahip oluyor ve kıyıdan uzaklaştıkça etkisi azalıyor.
Geçmişte İzmir’deki tsunami örneği
30 Ekim 2020’de Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki deprem sonrası kıyı bölgelerinde küçük çaplı su taşkınları görülmüştür. Özellikle Sığacık’ta deniz seviyesinin yükselmesi sonucu bazı işletmeler ve tekneler zarar görmüştür. Ancak bu tür olaylar nadir yaşanmakta ve genellikle büyük çaplı bir tehlike oluşturmamaktadır.
Tsunamiye karşı alınabilecek önlemler
Yetkililer ve uzmanlar, kıyı bölgelerinde alınacak bazı önlemlerle risklerin en aza indirilebileceğini vurgulamaktadır:
- Erken uyarı sistemleri: Deprem sonrası deniz seviyesindeki değişiklikleri anında tespit edebilen sistemler üzerinde çalışmalar sürmektedir.
- Bilinçlendirme çalışmaları: Kıyı bölgelerinde yaşayan vatandaşların, olası su taşkınları durumunda güvenli alanlara yönlendirilmesi için bilgilendirme çalışmaları yapılmaktadır.
- Güvenli yapılaşma: Deniz seviyesine çok yakın bölgelerde, yapıların su taşkınlarına karşı dayanıklı şekilde inşa edilmesi teşvik edilmektedir.
İzmir’de büyük çaplı bir tsunami beklenmemekle birlikte, uzmanlar olası su taşkınlarına karşı farkındalığın artırılmasının önemli olduğunu belirtiyor. Afet yönetim planları ve yapılan bilimsel çalışmalarla, bu tür doğa olaylarına karşı hazırlıklı olmak mümkün.