Toplumda sokakta kalan, ileri yaşta olan, kimsesiz ya da devlet koruması altında yetiştikten sonra hayata uyum sağlamakta zorlanan bireylerin korunması ve desteklenmesi, sosyal devlet anlayışının temel sorumlulukları arasında yer alıyor. Bu çerçevede genç sosyal hizmet gönüllüleri, İzmir’de kapsamlı bir “Toplumsal Koruma ve Sosyal Uyum Saha Çalışması” yürütülmesi için yetkililere çağrıda bulundu.
Valilik koordinasyonunda çok paydaşlı çalışma önerisi
Genç gönüllüler, çalışmanın İzmir Valiliği koordinasyonunda; Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, belediyeler ve ilgili tüm kamu kurumlarının iş birliğiyle yürütülmesini önerdi. Amaç, sahaya inen, birebir temas kuran ve ihtiyaçlara doğrudan çözüm üreten bütüncül bir sosyal koruma modeli oluşturmak.
Mobil sosyal hizmet ekipleri kurulmalı
Öneride, sokakta yaşayan veya risk altındaki bireylere ulaşmak için mobil sosyal hizmet ekiplerinin kurulmasının önemine dikkat çekildi. Bu ekiplerin gönüllülük esasına dayalı, insan onurunu ve mahremiyeti gözeten bir yaklaşımla sahada aktif görev alması gerektiği vurgulandı.
İhtiyaçlar sahada tespit edilmeli
Genç gönüllüler, bireylerin yalnızca barınma değil; sağlık, psikososyal destek ve sosyal uyum ihtiyaçlarının da yerinde tespit edilmesi gerektiğini ifade etti. Yapılacak sosyal inceleme ve durum analizleriyle her birey için uygun destek planlarının hazırlanabileceği belirtildi.
Geçici barınmadan kalıcı uyuma
Çalışma önerisinde, acil durumlar için geçici barınma imkânlarının sağlanması, uzun vadede ise rehabilitasyon ve sosyal uyum programlarının devreye alınması gerektiği kaydedildi. Böylece bireylerin yeniden toplumsal yaşama kazandırılmasının mümkün olacağı ifade edildi.
“Bu bir sosyal sorumluluk çağrısıdır”
Genç sosyal hizmet gönüllüleri, yaptıkları açıklamada bu önerinin bir talep değil, toplumsal sorumluluk çağrısı olduğunu vurguladı. Gönüllüler, “Kimsenin sokakta, kimsesiz ve desteksiz kalmadığı bir kent için sahada, birlikte ve kararlılıkla çalışmalıyız” mesajını verdi.




