İzmir, Osmanlı döneminden günümüze kadar çok kültürlü yapısıyla dikkat çeken bir şehir olmuştur. Ramazan ayı, hem dini hem de sosyal açıdan büyük bir öneme sahiptir. Geçmişteki iftar sofraları, geleneksel eğlenceler ve komşuluk ilişkileri, günümüzde de hafızalarda yer etmeye devam ediyor. İzmirliler, Ramazan’ı yalnızca ibadet olarak değil, kültürel bir zenginlik olarak da yaşarlardı.

Din farkı gözetilmeyen iftar sofraları

İzmir, çok dinli yapısıyla Ramazan ayında herkesin bir araya geldiği büyük iftar sofralarına ev sahipliği yapardı. İzmir Tarihi ve Mutfak Kültürü Araştırmacısı, Gazeteci Yazar Nedim Atilla, “İzmir'de çoğunluk Müslüman halktan oluşmasına rağmen, Hıristiyan ve Musevi vatandaşlar da Ramazan geleneklerine saygı gösterir, sokakta bir şey yememeye özen gösterirlerdi” diyor. Bu anlayışla, farklı dinlere mensup insanlar iftar sofralarında bir araya gelir, hiçbir ayrım yapılmazdı.

Eski Ramazan Sofrası

Ramazan’ın gelmesi Kemeraltı’ndan anlaşılırdı

İzmir'in tarihi çarşısı Kemeraltı, Ramazan ayının yaklaşmasını müjdeleyen bir mekan olarak tanınırdı. Nedim Atilla, “Kemeraltı’nda, Ramazan öncesi kuru bakliyat ve şekerler taşıyan arabalar, hurma gemilerinin gelmesiyle sokaklarda hareketlilik başlardı” diyor. Ramazan ayının başlangıcının habercisi olan bu gelenek, şehrin ruhunu yansıtan önemli bir iz bırakırdı.

Ramazan Gelenek

Şerbetler, iftar ve sahurun baş tacı

İzmir, Ramazan sofralarının vazgeçilmezi olan şerbetler konusunda adeta bir cennet gibiydi. Atilla, İzmir'de akla gelebilecek her tür meyveden şerbet yapıldığını, özellikle hurma ve demirhindi şerbetlerinin yaygın olduğunu belirtiyor. Bu geleneksel içecekler, iftar ve sahur sofralarında sofraları renklendirirdi. Atilla, “İzmir bir şerbet şehri” diyerek, şerbetlerin şehrin kültürel kimliğinde ne kadar önemli bir yer tuttuğunu vurguluyor.

Şerbet

Menemen'de Çanakkale Şehitleri anıldı Menemen'de Çanakkale Şehitleri anıldı

Eğlencelerle dolu Ramazan geceleri

Ramazan ayı, sadece ibadetle değil, aynı zamanda eğlencelerle de doluydu. İftar ve teravih namazlarının ardından, İzmirli hemşehriler kahve sohbetleri yapar, Karagöz ve Ortaoyunu gösterileriyle eğlenirdi. Sancar Maruflu, çocukluk yıllarını, İstanbul’dan gelen kanto topluluklarının ve Ramazan gecelerinin eğlenceleriyle özlemle anıyor. Konak'taki İsmet Gazinosu’nda sahura kadar süren gösteriler, dönemin İzmir’inin sosyal hayatının bir parçasıydı.

Bayram yeri: Çocukların şenliği

Ramazan Bayramı, özellikle çocuklar için büyük bir neşeydi. İzmir’de bayram yerleri kurulurdu. Eşrefpaşa’daki Bayramyeri, çocukların bayram harçlıklarını alıp, renkli eğlencelere katıldıkları bir alandı. Salıncağından dönme dolabına, ok ve mızrak atış alanlarına kadar her şey çocukların eğlencesine hizmet ederdi. Çocuklar gazoz ve şerbet içerek bayramın tadını çıkarır, macun ve leblebi tozunu yediği o anı hep hatırlardı.

Kaynak: HABER MERKEZİ