İzmir’de katı atık bertarafı ve düzenli çöp depolama sorunu büyüyerek devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çiğli’deki Harmandalı Çöp Depolama Alanını kapasite aşımı ve halk tepkisi nedeniyle moloz dökümüne kapatınca, metropol ilçelerde yeni bir kriz başladı. Büyükşehir’in gösterdiği alternatif döküm alanı olan Bergama, mesafe ve maliyet nedeniyle ilçe belediyelerince tercih edilmedi. Bu durum, şehir merkezinde yeni bir çevre kirliliği tehdidini beraberinde getirdi.
İlçe belediyeleri, molozları uzak mesafeye taşımak yerine kendi sınırları içerisindeki şantiye alanları ya da kırsal arazilere gelişigüzel döküm yapmaya başladı. Vatandaşlardan ücret karşılığı toplanan moloz ve katı atıklar, düzensiz sahalar haline gelen bu alanlarda çevre ve görüntü kirliliğine neden oldu. Bazı belediyelerin temizlik işleri, fen işleri ve park bahçeler müdürlükleri eliyle bu dökümleri gerçekleştirdiği iddia edildi.
Bakanlık devreye girdi, ceza yağdı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, gelen şikayetler üzerine izinsiz döküm yapılan bölgelerde inceleme başlattı. Yapılan denetimler sonucunda birçok ilçe belediyesine, çevreye zarar verdikleri ve düzensiz döküm yaptıkları gerekçesiyle yüksek miktarda idari para cezaları uygulandı.
Yer sorunu yıllardır çözülmüyor
İzmir'de çöp ve moloz yönetimi sorunu yeni değil. Harmandalı alanının doluluğu, çevresel riskler ve halk tepkisi nedeniyle eski Başkan Tunç Soyer döneminde alan genişletilmiş, ancak çözüm geçici olmuştu. Aynı dönemde Menderes Çakaltepe Köyü’ne katı atık bertaraf tesisi kurulması için girişimde bulunulmuş, ancak projeye izin verilmemişti.
Yeni Başkan Dr. Cemil Tugay döneminde de moloz ve atık yönetimi krizine kalıcı çözüm bulunamazken, yer arayışlarının sürdüğü öğrenildi. Ancak şimdilik, ilçe belediyeleri ile büyükşehir arasında koordinasyon sağlanamadığı için sorun derinleşmeye devam ediyor.
Belediyeler Büyükşehir’den destek bekliyor
Birçok ilçe belediyesi, artan ceza ve çevre tepkileri üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne durumu raporladı. İlçeler, alternatif döküm alanları gösterilmesini ve koordineli bir atık yönetim sistemi kurulmasını talep ediyor. Ancak kısa vadede merkezi bir çözüm sağlanamazsa İzmir’in birçok noktasında yeni vahşi döküm sahaları oluşabileceği belirtiliyor.





