Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP) tarafından yayımlanan Kara Rapor 2025, İzmir’deki hava kirliliği gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi. Rapora göre kentte, 2024 yılı boyunca hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle 4803 kişi yaşamını yitirdi. Bu rakamla İzmir, İstanbul’un ardından Türkiye genelinde en fazla ölümün yaşandığı ikinci şehir oldu.

Ölüm sayıları hızla artıyor

Raporda yer alan verilere göre İzmir’de PM2,5 kirliliğine bağlı ölümler 2021 yılında 1731 iken, 2023’te 4295’e, 2024’te ise 4803’e yükseldi. Bu artış, şehirde hava kalitesinin giderek kötüleştiğini ortaya koydu.

“Veri eksikliği sürüyor”

Kara Rapor’da, İzmir’deki hava kalitesi izleme çalışmalarının yetersizliğine de dikkat çekildi. Raporda, “İzmir’de ise Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bağlı hava kalitesi izleme istasyonlarından bu yıl da yeterli veri alınamadı. Bu nedenle İzmir’in havası kapsamlı biçimde değerlendirilemedi.” ifadeleri yer aldı.

İzmir'de 10 Kasım'da Kent Lokantaları ücretsiz olacak
İzmir'de 10 Kasım'da Kent Lokantaları ücretsiz olacak
İçeriği Görüntüle

Ege illerinde de tablo ağır

İzmir’in ardından Ege Bölgesi’nin diğer kentlerinde de benzer bir tablo görüldü. Rapora göre 2024’te Aydın’da 1873, Muğla’da ise 1717 kişi hava kirliliği kaynaklı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdi.

“Temiz hava hakkı temel insan hakkı”

THHP’nin 10. kuruluş yılı kapsamında düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Temiz Hava Hakkı Platformu Yürütme Kurulu Üyesi ve Türk Tabipleri Birliği THHP Temsilcisi Prof. Dr. Gamze Varol, şu ifadeleri kullandı:
“10 yıl önce, farklı alanlarda uzmanlaşmış sağlık meslek örgütleri, çevre ve iklim örgütleri ortak bir amaç etrafında bir araya geldik. Herkes için temiz hava! Şu bilgi ve inançla yola çıktık: Temiz hava, sağlıklı bir yaşam için vazgeçilmez ve temel bir insan hakkı. Kurulduğu günden bu yana Temiz Hava Hakkı Platformu hekimlerden mühendislere, akademisyenlerden çevre aktivistlerine kadar çok farklı sesin buluştuğu ortak bir zemin, güçlü bir sivil toplum ağı haline geldi. Bu zeminde bilim ile toplumsal talepleri birleştirerek daha adil ve sağlıklı bir gelecek için mücadele ediyoruz. Hepimizin sağlığını ve geleceğini yaşamsal düzeyde geliştirecek politikalar için tam 10 yıldır çalışıyoruz; aynı doğrultuda çalışmayı sürdüreceğiz. Bu vesileyle platforma katkı sunan, destek veren her kuruma, her bireye teşekkür ediyoruz.”

“Hava kirliliği sadece sağlık değil, ekonomi sorunu da”

Etkinlikte söz alan THHP Koordinatörü Deniz Gümüşel, hava kirliliğinin yalnızca bir çevre veya sağlık sorunu değil, aynı zamanda büyük bir ekonomik yük oluşturduğunu söyledi:
“Her yıl olduğu gibi bu yıl da Kara Rapor’da, Türkiye’deki hava kalitesiyle ilgilisi sorunları ve somut çözüm önerilerini ortaya koyduk. Özetle diyebiliriz ki kağıt üzerinde Avrupa Birliği (AB) standartlarına yakın ancak sağlıklı havaya uzağız. Türkiye’de hava kalitesinin, politikaların ve uygulamaların 10 yıllık seyrini gözler önüne serdiğimiz Kara Rapor 2025’te bir ilki de gerçekleştirdik: Hava kirliliğinin neden olduğu erken ölümlerin Türkiye ekonomisine etkisini hesapladık. Soluduğumuz havadaki en tehlikeli maddelerden biri olan PM2.5’in yarattığı kirlilik, 2024 gayri safi yurt içi hasılasının 10’da biri kadar mali yük oluşturuyor. Bu tablo, sorunun sadece sağlıkla sınırlı kalmadığını, ekonomik refahı da sarstığını açıkça gösteriyor. Bu çalışmayla karar vericilere politika kararlarında göz önünde tutmaları gereken çok önemli bir bilgi sunuyoruz: Hava kirliliğinin ekonomik bedeli. Konunun uzmanı analistler bu çalışmada, İstatistiksel Yaşam Değeri’ni (Value of Statistical Life - VSL) temel aldı. İstatistiksel Yaşam Değeri, bir insanın hayatının ‘parayla ölçülmesi’ anlamına gelmez; toplumun ölüm riskini azaltmak için ne kadar harcamaya razı olduğunu gösterir.”

Kaynak: Ege'de SonSöz