21-27 Mayıs Türk Mutfağı Haftası nedeniyle İzmir Valiliği ev sahipliğinde ve İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün koordinasyonunda Alsancak Kültür ve Sanat Fabrikası’nda etkinlikler düzenlendi. Açılışa İzmir Valisi Süleyman Elban, İl Kültür ve Turizm Müdürü Sadık Doğruer, turizm ve gastronomi temsilcileri katıldı.
Vali Elban konuşmasında İzmir’in verimli toprakları ve iklim avantajıyla zengin bir tarımsal üretime sahip olduğunu belirtti.
“Uzun güneşlenme süresi ve topraktaki mineral dengesi ürünlerimizin kalitesini belirliyor. Etinden sebzesine, meyvesinden zeytinyağına kadar bu coğrafya inanılmaz bir lezzet zenginliği sunuyor” diyen Elban, mutfağın kültürel gelişimine de dikkat çekti.
“Mutfağımız zenginleşiyor, gastronomi turizmi canlanıyor. Liselerden mezun olan gastronomi öğrencileri artık daha fazla tercih ediliyor. Bu hafta, kültürümüzün farkında olmak, onu ticarete ve ekonomiye dönüştürmek açısından çok önemli bir fırsat” ifadelerini kullandı.
Coğrafi işaretli ürünler sadece lezzet değil, miras da taşıyor
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli de törende yaptığı konuşmada, coğrafi işaretli ürünlerin önemine değindi. Bölgede 45 ürünün coğrafi işareti bulunduğunu belirten Kestelli, “2002’den bu yana Ege pamuğu, Ege Sultani üzümü, Ege inciri ve Urla sakız enginarının coğrafi işaretini aldık. Bu ürünlerin ulusal düzeyde olduğu kadar uluslararası alanda da tescillenmesi için çalışmalarımız sürüyor” dedi.
Urla sakız enginarı için Avrupa Birliği coğrafi işaret sürecinin devam ettiğini aktaran Kestelli, diğer coğrafi işaretli ürünlerden de örnekler verdi: “Çeşme kavunu, İzmir gevreği, Bergama Kozak çamfıstığı, Bornova misket üzümü, Gümüldür mandalinası, Kemalpaşa kirazı, Tire şiş köfte, İzmir kumrusu ve İzmir lokması gibi ürünlerimiz sadece ekonomik değer üretmiyor, aynı zamanda geleneksel üretim bilgisini ve kültürel hafızamızı da koruyor.”
İklim krizi ve tarım alanlarının daralmasının coğrafi işaretli ürünler için tehdit oluşturduğunu belirten Kestelli, bu ürünlerin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının zorunlu olduğunu vurguladı.
Katılımcılar, İzmir lezzetlerini deneyimledi
Konuşmaların ardından protokol üyeleri, İzmir’e özgü ürünlerin sunulduğu ikram standlarını gezdi. Ziyaretçiler, coğrafi işaretli lezzetleri yerinde tatma fırsatı buldu.
