Baro açıklamasında, gözaltına alınan kişilerin ikametgahlarının ve iş yerlerinin belli olduğuna dikkat çekilerek, ifadeye çağrılmadan yapılan şafak operasyonlarının “masumiyet karinesine” açıkça aykırı olduğu vurgulandı.
“Bu bir kriminalize etme girişimidir”
İzmir Barosu’nun açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin önceki Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve belediye bürokratlarına yönelik yapılan şafak operasyonu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni kriminalize etmeye, masumiyet karinesini yok saymaya yönelik açık bir girişimdir.”
Baro, gözaltı kararlarının hukuki değil, siyasi amaçlı olduğuna dair güçlü kanaat taşıdığını ifade etti:
“Kaybedilen seçimlerin yargı eliyle geri kazanılmaya çalışıldığı; demokrasinin, hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının ve temel hak ve özgürlüklerin yok edilmek istendiği bir engizisyon iklimi yaratılmak istenmektedir. Ancak bilinmelidir ki bu çabalar, hukuk devleti ve özgürlük mücadelesi karşısında kaybetmeye mahkûmdur.”
“Adil yargılanma hakkı ihlal ediliyor”
İzmir Barosu, gözaltı işlemlerinin evrensel hukuk normlarına aykırı yürütüldüğünü belirterek, derhal serbest bırakılma çağrısında bulundu:
“Gözaltına alınanların derhal serbest bırakılması; evrensel hukuk ilkelerine, adil yargılanma hakkına ve insan onuruna saygılı bir yargı sürecinin işletilmesi gerekmektedir.”
“İzmir halkının iradesine yönelen her saldırıya karşı görevimizin başındayız”
Baro açıklamasının sonunda, kamuoyuna yönelik şu güvence mesajını da paylaştı:
“İzmir Barosu olarak; süreci yakından takip ettiğimizi ve İzmir halkının iradesine yönelen her türlü saldırı karşısında görevimizin başında olduğumuzu kamuoyuna bildiririz.”
