İzmir Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen İzmir Afet Koordinasyon Çalıştayı’nda, kentin doğal afetlere karşı hazırlık süreci masaya yatırıldı. Çalıştayda, altyapı, lojistik, koordinasyon, iletişim, teknolojik araçlar ve insani yardım gibi konular ele alındı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir’in güncellenmiş bir Deprem Master Planı bulunmadığını belirterek, "1999 yılında yapılan Radius Projesi'nin üzerinden 25 yıl geçti, güncellenmesi gerekiyor" dedi.
Güncellenmiş deprem master planı yok
Çalıştayda konuşan Başkan Tugay, kentlerin her geçen yıl daha kalabalık hale geldiğine ve afet risklerinin arttığına dikkat çekerek, "İzmir’de zemin araştırmaları, mikro bölgeleme ve envanter çalışmaları yapıldı. Ancak, şu an güncellenmiş bir Deprem Master Planı bulunmuyor. Göreve geldiğimizden bu yana yeni bir plan üzerinde çalışıyoruz ve önemli bir aşamaya geldik" dedi.
Tugay, sadece depreme değil, yangın ve sel gibi afetlere karşı da önlemler alınması gerektiğini vurgulayarak, "Orman yangınları için risk haritaları oluşturduk ve yangın takip sistemi kuracağız. İklim krizinin etkisiyle yaz aylarında yangınlar ve ani yağışlarla oluşabilecek seller konusunda da hazırlıklı olmalıyız" ifadelerini kullandı.
"İzmir’de volkanik patlama ihtimali artıyor"
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir ise İzmir’de depremin yanı sıra volkanik patlama riskinin de bulunduğunu belirtti. Santorini Adası'ndaki volkanik hareketliliğe dikkat çeken Prof. Dr. Sözbilir, "Son 20 günde Santorini bölgesinde 3 bin 500 deprem meydana geldi. Bu durum, magmanın yüzeye yaklaştığını ve volkanik patlama ihtimalinin arttığını gösteriyor. Eğer rüzgar kuzeybatıya eserse, İzmir volkanik küllerden etkilenmeyecek; ancak doğuya doğru eserse, Türkiye doğrudan etkilenecek" dedi.
Prof. Dr. Sözbilir, 30 Ekim 2020’de İzmir’de meydana gelen depremin, 70 kilometre uzaklıktaki bir fayın kırılması sonucu oluştuğunu belirterek, "Bu kadar uzak bir noktadan gelen sarsıntının binalarda büyük hasar yaratması, zeminin zayıf olduğu bölgelerle ilgili daha fazla önlem alınması gerektiğini gösteriyor" diye konuştu.
"Tsunami ve deprem erken uyarı sistemi geliştirilmeli"
İzmir’de tsunami riski bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Sözbilir, "Tsunami erken uyarı sistemimiz var ve AFAD ile paylaşılıyor. Ancak bina bazlı deprem erken uyarı sistemlerinin de kurulması gerekiyor. 2030 yılına kadar İzmir’in her türlü afete karşı hazır hale gelmesi için çalışmalar hızlandırılmalı" dedi.
Çalıştayda, afet farkındalığının artırılması gerektiği vurgulanırken, İzmir’in afetlere karşı daha dirençli hale gelmesi için yerel yönetimler ve bilim insanlarının iş birliği içinde çalışmaya devam edeceği belirtildi.