İzmir’in en değerli bölgelerinden biri olan İnciraltı, 1991’den bu yana devam eden plansızlık nedeniyle kent adına büyük bir fırsat kaybı yaratıyor. Sağlık ve turizm yatırımları için benzersiz bir potansiyel sunan bölge, uzun yıllardır atıl durumda bırakıldı. İnciraltı Gelişim Derneği (İNGEDER) Başkanı Tayfun Karabulut, süreçte yaşanan gecikmelerin artık “telafisi zor kamu zararı” boyutuna ulaştığını belirtti.
“İzmir start çizgisinde bekletildi”
Karabulut, İnciraltı’nın ne kadar geri bırakıldığını anlatmak için dikkat çeken bir kıyaslama yaptı.
İnciraltı ile aynı gün “Turizm Bölgesi” ilan edilen Antalya Belekin bugün:
-
50’ye yakın turizm tesisi,
-
55 bin yatak kapasitesi,
-
30 bin kişilik istihdam
noktasına geldiğini hatırlatan Karabulut, İzmir'in ise aynı süreçte adeta yerinde saydığını ifade etti.
“Aynı tarihte yola çıkan iki bölgeden biri dünya markası oldu, diğeri ise atıl bırakıldı. Bu yönetimsel bir zafiyettir.” dedi.
İzmir’in kaybı 12 yılda en az 15 milyar dolar
Bölgede planlamanın sürekli ertelenmesinin sadece mülk sahiplerini değil, tüm kenti zarara uğrattığını belirten Karabulut, ekonomik tabloyu şöyle özetledi:
-
EXPO 2020 hedefiyle hazırlanan planlar uygulanmış olsaydı,
-
İnciraltı ticaret, otelcilik ve sağlık yatırımlarıyla
-
yıllık 1,2–1,5 milyar dolar arasında ekonomik hacim yaratacaktı.
Bu hesaplamayla İzmir’in son 12 yılda kaybı en az 15 milyar dolar olarak ifade edildi. Karabulut, bunun sadece gelir kaybı olmadığını, kentin refahını ve kalkınmasını engelleyen ciddi bir bariyer olduğunu vurguladı.
Düğün salonları ve nargile kafeler arasında kaybolan potansiyel
İnciraltı ve Bahçelerarası bölgelerinin mevcut hali, İzmir’in vizyonuyla örtüşmeyen bir tablo ortaya koyuyor.
Plansızlık nedeniyle bölge; niteliksiz düğün salonları, nargile kafeler, mangal yerleri gibi işletmelerle dolu, derme çatma bir görüntüye bürünmüş durumda. Oysa bölgenin altında yer alan Agamemnon kaplıcaları, dünya çapında bir sağlık turizmi destinasyonu olma potansiyeline sahip.
Karabulut’un öngörüsüne göre doğru bir planlamayla:
-
Yüksek katlı binalar olmadan,
-
Yatay mimariyle kurulacak tesislerle,
-
Yılda en az 100 bin nitelikli turist çekmek mümkün.
Bugünkü kaotik durum ise hem görüntü kirliliği yaratıyor hem de bölgenin gerçek değerinin ortaya çıkmasını engelliyor.
Siyasi çekişmelere kurban edilen şehrin geleceği
İNGEDER Başkanı Karabulut, İnciraltı meselesinin artık sadece bir mülkiyet sorunu değil, memleket meselesi haline geldiğini söyledi.
2 milyon 200 bin metrekarelik alanın kamuya terk edilmesiyle İzmir’e:
-
İki yeni kent ormanı büyüklüğünde yeşil alan,
-
Modern sağlık merkezleri,
-
Geriatri tesisleri,
-
Nitelikli konutlar
kazandırılabileceğini dile getirdi.
Karabulut, geciken her günün İzmir için kayıp olduğuna dikkat çekerek şu çağrıyı yaptı:
“Kişisel hırslar, kurumsal inatlaşmalar ve siyasi hesaplar bir kenara bırakılmalı. Ortak akıl ile İzmir’in geleceği için planlar derhal tamamlanmalıdır. Bu şehir tarihsel olarak sağlık turizmine yatkın; bu potansiyeli görmezden gelmek büyük bir hatadır.”