2025 yılı, dünya genelinde ekonomik bunalımların yaşandığı, enflasyon ve hayat pahalılığına karşı geçimin zorlaştığı bir yıl olmaya devam ediyor. Bu zorluklar, bireysel trajedilere yol açıyor. Son olarak, Aliağa Yalı Mahallesi'nde, geçim sıkıntısı bir insanı hayattan koparttı. Yalnız yaşayan 55-60 yaşlarındaki bir vatandaş, artan zamlar ve işsizlik nedeniyle çıkmaz bir durumda kaldı ve tüfekle intihar etti.
Bunalımın sebebi: sonu gelmeyen zamlar
Sıklıkla gelen zamlar, Türkiye genelindeki geniş çaplı ekonomik sıkıntıları da gözler önüne seriyor. Geçtiğimiz birkaç yıl boyunca, özellikle 2023-2024 yıllarında yaşanan enflasyon artışları, gıda ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat yükselmesi, birçok vatandaşın bütçesini zorlamıştı. 2025 yılı itibariyle bu etkilerin daha da derinleşmesi, insanların ruhsal sağlığını ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkilemeye devam ediyor.
Geçim sıkıntısının bedeli, yalnızca maddi zorluklarla sınırlı kalmayıp, psikolojik etkiler de yaratıyor. Aliağa’daki intihar vakasında olduğu gibi, birçok insan, iş bulamama ve yaşadıkları borç yüküyle başa çıkamama gibi sebeplerle depresyon ve bunalıma giriyor.
"Her gün her şeye zam geliyor. Çalışmak için iş de bulamadım”
Aliağa Yalı Mahallesi'nde yaşanan olayda, intihar eden vatandaşın ardında bıraktığı bir not, yaşadığı çaresizliğin derinliğini gözler önüne serdi. İntihar etmeden önce yazdığı notta, "Her gün her şeye zam geliyor. Çalışmak için iş de bulamadım. Evi de satamadım. Mecburen pompalı tüfekle kafama sıkmaya karar verdim. Hoşçakalın" ifadelerine yer vererek, geçim sıkıntısını ve karşılaştığı engelleri dile getirdi.
Bu not, sadece bir kişinin dramını yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda ekonominin getirdiği zorlukların insan psikolojisi üzerindeki yıkıcı etkisini de gözler önüne seriyor. İş bulamamak, borçlar ve yüksek yaşam maliyetleri, çok sayıda insanın günlük yaşamını kabusa çeviriyor. 2025’te bu tür durumların artması, devletin ve toplumun bu soruna nasıl yaklaşacağını daha önemli kılıyor.