Türkiye’de asgari ücretle ilgili yeni dönem görüşmeleri yaklaşıyor. 2024 yılında yüzde 49 oranında zam yapılarak 17 bin 2 TL olarak belirlenen asgari ücretin ardından, yüksek enflasyon ve geçim maliyetlerinin etkisiyle 2025 yılı için de benzer bir artış oranının gündemde olduğu konuşuluyor. İşçi sendikaları ise bu artışın çalışanların alım gücünü artıracak şekilde yapılması gerektiğini vurguluyor.
Geçen yılki zam oranı beklentileri nasıl etkiledi?
2024 yılı için asgari ücrete yüzde 49 zam yapılarak net 17 bin 2 TL olarak belirlenmesi, çalışan kesimler için bir nebze rahatlatıcı olsa da enflasyonla baş etmede yetersiz kalmıştı. Yıl içinde gıda, konut, enerji ve temel ihtiyaçlardaki fiyat artışlarının hız kesmemesi nedeniyle çalışanların alım gücünde ciddi bir gerileme yaşandı. Geçen yılki yüzde 49’luk artış, bu yılki görüşmelerde temel beklenti seviyesini belirlerken en az yüzde 50 oranında bir zam yapılması gerektiği vurgulanıyor.
İşçi sendikalarının 2025 talepleri neler?
Sendikalar, 2025 yılında asgari ücretin çalışanların yaşam standardını koruyacak şekilde artırılması için güçlü bir artış bekliyor. Türk-İş ve Hak-İş gibi önde gelen sendikalar, alım gücünün korunması adına asgari ücretin 25 bin TL seviyesine çıkarılmasını talep ediyor. Yüksek enflasyon ve artan maliyetler göz önünde bulundurulduğunda, çalışanların enflasyon karşısında eriyen ücretlerinin telafi edilmesi gerektiği düşünülüyor.
İşveren tarafında da talepler var
İşveren temsilcileri, asgari ücrette yapılacak yüksek oranlı bir zammın işletmelerin maliyetlerini artıracağını belirtiyor. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), 2025’te yapılacak zam ile birlikte vergi indirimi ve devlet desteği talep ederek, işletmeler üzerindeki yükün hafifletilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. TİSK, yüksek maliyetlerin istihdamı olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulunuyor.
Ekonomistler ne söylüyor?
Ekonomistler, yüksek enflasyonun devam etmesi durumunda 2025’te asgari ücrete en az yüzde 50 oranında bir zam yapılması gerektiğini belirtiyor. Artan geçim maliyetleri ve enflasyonist baskıların devam etmesiyle, alım gücünün daha fazla korunabilmesi adına yüksek oranlı zamların kaçınılmaz olduğu düşünülüyor. Asgari ücretin enflasyon oranıyla dengelenmesinin, çalışanların alım gücünün korunmasında büyük önem taşıdığı vurgulanıyor.
