Etiyopya ve Eritre arasındaki uzun süredir devam eden gerginlik, son dönemde tırmanan çatışmalarla birlikte yeni bir savaşa dönüşme riski taşıyor. Bölge uzmanları, bu durumun Afrika Boynuzu'ndaki kırılgan barış için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Etiyopya’nın Tigray bölgesindeki çatışmaların ardından insani kriz tehlikesi yeniden gündeme gelirken, Eritre'nin askeri hamleleri ve stratejik güvenlik anlaşmaları gerilimi artırıyor.
Tigray'daki çatışmalar ve Eritre’nin müdahalesi
Etiyopya'nın Tigray bölgesinde son dönemde yaşanan çatışmalar, Eritre'nin bu bölgedeki askeri varlığını daha da pekiştirdi. 2020-2022 yılları arasında Etiyopya'nın Tigray bölgesindeki savaşta Eritre, Etiyopya'nın yanında yer almıştı. Ancak, 2022'deki Pretoria barış anlaşması ile Tigray'daki düşmanlıklar resmen sona ermişti. Buna rağmen, Eritre’nin askeri varlığı ve askeri hareketlilikleri devam etmekte. Şubat 2025’te Eritre, ülke çapında bir askeri seferberlik ilan etti ve bu, Etiyopya'nın stratejik hamleleriyle aynı döneme denk geldi. Uzmanlar, bu askeri manevraların doğrudan bir çatışma hazırlığı olduğunu ve Eritre'nin bunu büyük bir tehdit olarak gördüğünü belirtiyor.
Bölgesel güvenlik paktları ve tarihsel gerilimler
Eritre, Etiyopya'nın bölgesel hırslarına karşı koymak amacıyla Mısır ve Somali ile bir güvenlik paktı imzaladı. Bu adım, Etiyopya için büyük bir stratejik tehdit olarak görülüyor. Tarihsel olarak, Etiyopya ve Eritre arasındaki anlaşmazlıklar, sömürge dönemi sınırlarından kaynaklanan toprak kontrolü problemleriyle şekillenmiştir. Eritre’nin bağımsızlık mücadelesi, Etiyopya için büyük bir toprak kaybı anlamına gelmişti. Ayrıca, Etiyopya'nın Kızıldeniz'e erişim kaybı, ülkenin stratejik çıkarları açısından önemli bir zayıflık yaratmıştır. Bu durum, her iki ülke arasındaki gerilimin temel sebeplerinden birini oluşturuyor.
İnsanlık krizine yol açabilecek bir çatışma riski
Etiyopya ve Eritre arasındaki gerginlik, geçmişte olduğu gibi yıkıcı sonuçlar doğurabilir. 2020-2022 Tigray çatışması, yaklaşık 600.000 kişinin ölümüne yol açmış ve bölgedeki insani krizi derinleştirmişti. Uzmanlar, mevcut gerginliğin aynı şekilde büyük bir insani felakete dönüşme potansiyeli taşıdığını belirtiyor. Çatışmaların tırmanması, Afrika Boynuzu'ndaki barışı tehdit ederken, diplomatik müdahaleler ve uluslararası desteğin acilen sağlanması gerektiği vurgulanıyor.
