Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), 2025 yılının ilk 11 ayını kapsayan şirket istatistiklerini açıkladı. Veriler, yüksek enflasyon, artan maliyetler ve finansmana erişimde yaşanan zorlukların İzmir iş dünyasını da derinden etkilediğini ortaya koydu. Türkiye genelinde yaklaşık 26 bin şirketin faaliyetini sonlandırdığı dönemde, İzmir’de ekonomik hareketlilik büyük ölçüde kapanış ve tasfiye yönünde gerçekleşti.
İzmir kapanışlarda üçüncü sırada
TOBB verilerine göre İzmir, şirket hareketliliğinde İstanbul ve Ankara’nın ardından üçüncü sıradaki yerini korudu. Ancak bu hareketlilik, 2025 yılı özelinde yeni yatırımlardan çok kapanan işletmelerle öne çıktı. Veriler, kentteki işletmelerin nakit akışı yönetiminde zorlandığını ve artan işletme sermayesi ihtiyacını karşılamakta güçlük çektiğini gösterdi.
Yeni şirket kuruluşları yavaşladı
Girişimcilik ekosistemine dair veriler de durgunluğa işaret etti. Türkiye genelinde 2025’in ilk 11 ayında kurulan şirket sayısı bir önceki yıla göre yüzde 1,8 azaldı. Bu düşüş İzmir’de de hissedildi. Yüksek faiz oranları ve piyasalardaki belirsizlikler nedeniyle yatırımcıların risk alma iştahının zayıfladığı, kentte “bekle-gör” yaklaşımının öne çıktığı değerlendirildi.
Özellikle KOBİ’ler ve yeni girişimler için kritik öneme sahip başlangıç sermayesine erişimin zorlaşması, şirket kuruluşlarının yatay ya da aşağı yönlü seyretmesine neden oldu.
Lokomotif sektörlerde daralma
İzmir ekonomisinin sektörel dağılımı incelendiğinde, kapanışların en yoğun yaşandığı alanların toptan ve perakende ticaret ile inşaat sektörü olduğu görüldü. Artan demir, çimento ve enerji maliyetleri ile konut kredilerine erişimdeki kısıtlamalar, inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmaların finansal yapısını zorladı.
Perakende ticarette ise artan kira ve personel giderleri ile hane halkı harcamalarındaki daralma, işletme kârlılıklarını baskıladı. Bu durum, İzmir’in geleneksel ticaret bölgelerinden organize sanayi havzalarına kadar geniş bir alanda hissedildi.
Esnaf ve kooperatiflerde kan kaybı
TOBB istatistikleri, şahıs işletmeleri ve kooperatiflerde de gerilemeye işaret etti. İzmir’de gerçek kişi ticari işletmelerinin sayısında belirgin bir düşüş yaşandı. Bu tablo, küçük esnafın ekonomik baskılara karşı daha kırılgan hale geldiğini gösterdi.
Kooperatifçilik alanında da benzer bir tablo ortaya çıktı. Türkiye genelinde kooperatif kuruluşlarındaki yüzde 33’lük azalma, İzmir’de de hissedildi. Artan tarımsal girdi maliyetleri ve organizasyonel sorunlar, hem yeni kooperatif kuruluşlarını hem de mevcut yapıların sürdürülebilirliğini olumsuz etkiledi.
Yabancı sermaye etkisi sınırlı kaldı
Liman kenti kimliği ve lojistik avantajlarına rağmen, İzmir’de yabancı sermayeli şirket kuruluşları da sınırlı bir seyir izledi. 2025 verilerine göre kentte özellikle İran ve Azerbaycan ortaklı şirketler öne çıktı. Ancak bu yatırımların ölçeği ve yarattığı istihdam, kapanan şirketlerin yarattığı ekonomik kaybı telafi edecek düzeye ulaşmadı.
2026 öncesi uyarı niteliğinde veriler
2025 yılının ilk 11 ayına ait TOBB verileri, İzmir iş dünyasının finansmana erişim, maliyet yönetimi ve sürdürülebilirlik konularında ciddi bir sınav verdiğini ortaya koydu. Uzmanlar, 2026 yılına girerken yapısal reformların ve destek mekanizmalarının öneminin daha da arttığına dikkat çekiyor.





