Dünya çapında yoksullukla mücadelede yaşanan duraklama, Türkiye’de gelir uçurumunun her geçen gün daha da açılmasına neden oluyor. Uzmanlar, ekonomik eşitsizliklerin artmasıyla toplumsal krizlerin derinleşebileceğini belirtiyor.

Küresel ve yerel eşitsizlik

Dünya Bankası’nın 2024 Yoksulluk, Refah ve Gezegen Raporu, küresel çapta yoksulluğun arttığını ve gelir eşitsizliğinin derinleştiğini ortaya koyuyor. Rapor, dünya nüfusunun %8,5’inin aşırı yoksulluk içinde olduğunu vurgularken, Türkiye’deki durumun da hiç iç açıcı olmadığını belirtiyor. TÜRK-İŞ’in 2024 verilerine göre, bir ailenin sadece gıda harcamaları için gereken aylık minimum tutar 19.830 TL’ye ulaşmışken, yaşam maliyeti ise 64.595 TL'yi buluyor. Bu şartlar altında, asgari ücretli çalışanların oranı %50’ye kadar yükseliyor.

Dünya Bankası Uyarıyor Türkiye’de Gelir Eşitsizliği Artıyor! (1)

Gelir eşitsizliğinin toplum üzerindeki etkisi

Toplum Çalışmaları Enstitüsü Genel Sekreteri Çiğdem Gizem Okkaoğlu, gelir eşitsizliğinin Türkiye’deki toplumsal sorunların temel kaynağını oluşturduğuna dikkat çekiyor. Okkaoğlu, “Ekonomik kaynaklı problemler, büyük ölçüde gelir eşitsizliğinin bir yansımasıdır” diyerek, çözülmesi gereken ilk sorunların başında ekonomik adaletsizliklerin geldiğini belirtiyor. Bu eşitsizlikler, toplumsal huzursuzlukları da beraberinde getirecek.

Yoksullukla mücadele için acil çözüm

Okkaoğlu, yoksulluğun derinleşmesine karşı önerdiği çözüm yollarını da sıralıyor. Küresel düzeyde benimsenen politikaların Türkiye’ye de uygulanabilir olduğunu ifade eden Okkaoğlu, gelir eşitsizliğini azaltacak kapsayıcı ekonomik politikalara ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. Bunun yanında, sosyal yardımların genişletilmesi, düşük gelirli kesimlere yönelik desteklerin artırılması ve orta sınıfın güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Dünya Bankası Uyarıyor Türkiye’de Gelir Eşitsizliği Artıyor! (2)

Çözüm için ne yapılmalı?

Türkiye’nin istikrarlı ve sürdürülebilir politikalar geliştirmesi gerektiğini savunan Okkaoğlu, özellikle zengin ve fakir arasındaki uçurumun daraltılmasının önemine işaret ediyor. "Orta sınıfın gelir payının artırılması, toplumsal refahı artırabilir" diyen Okkaoğlu, eğitim, sağlık ve altyapı yatırımlarının önemini vurguluyor.

Toplumsal cinnet kapıda

Gelir eşitsizliği yalnızca yoksulların yaşam kalitesini tehdit etmekle kalmıyor, aynı zamanda en zenginlerin de toplumsal huzursuzluklardan kaçamayacağını gösteriyor. Uzmanlar, gelir dağılımındaki eşitsizliklerin daha da artması halinde, toplumsal cinnetin kaçınılmaz olacağını belirtiyor. Toplumun geleceğini inşa etmek için kapsayıcı politikaların devreye girmesi ve adil bir gelir dağılımının sağlanması şart. Aksi takdirde, Türkiye, büyük bir toplumsal krizin eşiğine gelebilir.

Kaynak: Haber Merkezi