İzmir’de uzmanlar, sosyal medyada hızla yayılan yapay zeka üretimi sahte videoların, ciddi bir dezenformasyon tehdidi oluşturduğunu belirtiyor. Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Alikılıç, toplumun büyük kısmının bu videoların yapay zekayla hazırlandığını fark etmediğini söyledi.
“AI-Generated” etiketi zorunlu olmalı
Prof. Dr. Alikılıç, sahte içeriklerle mücadelede öncelikle bireylerin şüpheci olması ve farkındalığının artırılması gerektiğini vurguladı. Yapay zeka ile üretilen tüm videolarda “AI-Generated” ya da “Yapay zeka ile üretilmiştir” etiketi görünür hale getirilmeli. Kamu spotları hazırlanmalı, dijital okuryazarlık eğitimleri yaygınlaştırılmalı.
Derin sahtecilik toplumu tehdit ediyor
Derin sahtecilik (deepfake) videolarının siyasi manipülasyondan finansal dolandırıcılığa kadar birçok alanda kullanıldığına dikkat çeken Alikılıç, örnek olarak popüler bir YouTube yayıncısının ses ve görüntüsünün taklit edilerek sahte hediye vaatlerinde bulunulmasını gösterdi. Bu teknolojinin toplumda güvensizliği artırdığını ve toplumsal kutuplaşmaya zemin hazırladığını söyledi.
Çözüm çok katmanlı olmalı
Sahte videolarla mücadelede bireysel farkındalık, kurumsal sorumluluk, teknik önlemler ve yasal düzenlemelerin birlikte ele alınması gerektiğini belirten Alikılıç, medya kuruluşlarının doğrulama mekanizmaları kurması, sosyal medya platformlarının algoritmalarını dezenformasyonu engelleyecek şekilde güncellemesi ve yasaların hızla uyarlanmasının hayati önem taşıdığını kaydetti.
“Yapay zeka insanlığın aynası”
Toplumda “dijital şüphecilik refleksi” geliştirilmesinin zorunlu olduğunu söyleyen Alikılıç, “Yapay zekayı düşman olarak değil, kontrol edilmesi gereken bir araç olarak görmek gerekiyor. İlköğretimden itibaren dijital okuryazarlık ve yapay zeka güvenliği eğitimleri zorunlu hale gelmeli” dedi.