İstanbul, 23 Nisan 2025 tarihinde, Marmara Denizi Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 şiddetindeki depremle büyük bir panik yaşadı. İstanbullular, "bu deprem o deprem mi?" ve "daha büyüğü gelir mi?" gibi sorularla endişe içinde günü park ve bahçelerde bekleyerek geçirdi. Depremin ardından okullar tatil edilirken, pek çok şirket de çalışanlarına uzaktan çalışma kararı aldı. Ancak ofisten çalışmaya devam edenlerin sayısı da hiç az değildi.

Doğal afetlerin çalışan psikolojisi üzerindeki etkisi

İstanbul gibi büyük metropol şehirlerinde yaşanan doğal afetler, milyonlarca çalışanın psikolojisini ve motivasyonunu olumsuz yönde etkileyebiliyor. Kriz dönemlerinde, şirketlerin çalışanlarına hem fiziksel hem de psikolojik güven sağlamak, yalnızca bir sorumluluk değil, aynı zamanda güçlü bir liderlik göstergesi oluyor. Bu tür dönemlerde, İnsan Kaynakları (İK) departmanlarının rolü her zamankinden daha kritik hale geliyor.

Hibrit çalışma modellerinin önemi

Son yıllarda birçok kurum, pandemi sonrası ofise dönüş süreciyle ilgili farklı çalışma modelleri geliştirmişti. Hibrit modeller, tamamen uzaktan çalışma düzenleri gibi çeşitli stratejiler denendi. Ancak son yaşanan deprem, bu stratejilerin yeniden gözden geçirilmesinin kaçınılmaz olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu. Çalışanlar, sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda duygusal olarak da güvende hissetmek istiyor. İşte bu, kurum kültürünü şekillendiren önemli bir fark oluşturuyor.

20 Mayıs burç yorumları: İletişim trafiği ve öğrenme arzusu artıyor 20 Mayıs burç yorumları: İletişim trafiği ve öğrenme arzusu artıyor

Kurumların esneklik politikaları gözden geçirilmeli

Kurumlar, deprem gibi afetlerde çalışanlarının güvenliğini ve psikolojik sağlığını göz önünde bulundurmalı. PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Taşcı Firuzbay ve Başkan Yardımcısı Betül Çorbacıoğlu, deprem gibi olayların çalışma modelleri üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Firuzbay, "Deprem gibi doğal afetler, kurumların hem iş sürekliliği hem de çalışan sağlığı ve güvenliği açısından iki yönlü sorumluluk almasını gerektiriyor. Kriz anlarında ne yapacağını bilen ve daha önce bu konuda eğitim almış ekipler daha güçlü bir refleks gösterebiliyor," dedi.

Çalışanlara esneklik sağlanmalı

Çorbacıoğlu, deprem sonrası ilk günlerde çalışanların psikolojik etkilerinin yoğun olduğunu belirterek, "Bu süreçte, çalışanlara ihtiyaç duydukları esnekliği sağlamak büyük önem taşıyor. Uzaktan çalışma gibi opsiyonlar sunmak, çalışanların endişelerini hafifletmeye yardımcı olabilir," dedi. Ayrıca, orta ve uzun vadede, psikolojik destek mekanizmaları sunmanın önemine dikkat çekti.

Kurum kültürünün önemi

Her kriz döneminde olduğu gibi, kurumların çalışanlarının güvenliğini ve ruh sağlığını yönetmesi kritik. Çalışanların esenliğini önceleyen, empatiyle şekillenen bir kurum kültürü oluşturmak, sadece iş sürekliliğini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda çalışanların güven duygusunu artırır. İK departmanlarının insana odaklı politikalarla bu süreçleri yönetmesi, kurumların uzun vadede güçlü birer lider olarak çıkmasını sağlayacaktır.

Kaynak: Haber Merkezi