Operasyon sırasında mağara biriken metan gazı nedeniyle hayatını kaybeden 12 askerden bahseden Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle başladı; "Bu cennet vatanın, bu kanlı bayrağın bize kahraman şehit ve gazilerimizin emaneti olduğunu hiçbir zaman unutmayacağız. İnşallah 'terörsüz Türkiye' ve 'terörsüz bölge' hedeflerine ulaşarak şehitlerimizin fedakarlıklarının boşa gitmeyeceğini herkese göstereceğiz. Terörsüz Türkiye çalışmasının hiçbir yerinde şehitlerimizin ruhunu incitecek hiçbir adım yoktur ve olamaz."
Güya anketlere göre tarih yazacaklar ama tarih olacaklar
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kendisi hakkındaki sözlerine de yanıt veren Erdoğan, şunları söyledi:
"Türk siyaseti, tarihinin en ibretlik dönemlerinden birini yaşıyor. Bu üzüntü verici tablonun başını da her zaman olduğu gibi CHP çekiyor. Mesele ne? Aslında CHP'nin hazımsızlığının kökleri 14 Mayıs 1950'ye kadar uzanıyor. CHP ve devamındaki zihniyet milletin iradesine sahip çıkıp Demokrat Parti ve Menderes'i iktidara getirmesini asla kabullenemedi. Bunların hak ve hukuktan anladığı sadece kendilerine hizmet edecek yargı, medya, bürokrasi, iş dünyası ve sivil toplum. Son cumhurbaşkanlığı seçiminde milletten öyle bir şamar yediler ki kendilerini toparlayamadılar. Güya anketlere göre tarih yazacaklar ama tarih olacaklar. Konuşmalarında tutarlılık yok, Türkiye'nin umudu diyerek pazarladıkları Bay Kemal'e layık gördükleri muameleyi hepimiz ibretle takip ediyoruz. Cumhur İttifakı olarak ülkemize her biri altın değerinde 5 yıl kazanmakla kalmamış, milletimizin istikbalini de kurtarmışız. Bu partinin başında, şaibeyle anılan Kasım 2023 kurultayının ardından getirilen bir şahıs var. Oturduğu koltuğu bir türlü dolduramayan bu zat her fırsatta kürsüye çıkıp meyhane ağzıyla bağrıyor, çağrıyor, höykürüyor. Bir sonraki kürsüde daha önce söylediklerinin tam tersi bir sürü zırvayı arka arkaya sıralıyor. Bizim halkımız, karikatür tipleri sever. Milletimiz CHP Genel Başkanı sıfatıyla mecburen maruz kaldığı bu şahsın sahnedeki garip hallerine gülüyor, eğleniyor, sonra da işine gücüne bakıyor. Bir nevi bedava komedi. Ülkeye bir faydası yok ama en azından milleti eğlendiriyor."
Ortada siyasi değil, hukuki bir süreç var
CHP'li belediyelere yönelik operasyonların siyasi değil hukuki olduğunu öne süren Cumhurbaşkanı, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu pespayeliğin gerisinde utanç verici bambaşka bir tablo var. Yargı, cumhuriyet tarihinin en büyük hırsızlık çetesine yönelik bir soruşturma açtı. Şikâyet edenlerin, şikâyet edilenlerin, rüşvet alanların hepsi CHP'li. Ahtapotun farklı il ve ilçelerdeki kolları birer birer deşifre olmaya başladı. Diğer şehirlerde de manzara aynı. 100 yıllık halk partisi olmuş haraç partisi. Yüzlerce mağdur son çare gidip yargıya başvuruyor. Ortada siyasi değil, hukuki bir süreç var. Bu sürecin hiçbir tarafında biz yokuz. Manavgat rezaletinin bir başka yanı şudur: Bunların ülkemizin en meşhur markalarından olan baklavayı da kirletmişlerdir. CHP zihniyetinin son kurbanı baklava olmuştur. CHP yönetimi hırsıza, yolsuza, sahtekara sırf kendi partilerinden diye hoşgörülü davranabilir fakat devletin hiçbir kurumu böyle yapmaz, yapamaz. CHP Genel Başkanı tehdit ve hakaret dozunu ne kadar artırırsa artırsın bu hakikatle yüzleşecektir. Son dönemde çıkardıkları gürültünün satır aralarına baktığımızda yine aynı aklı, yönetmeleri görüyoruz. Batılı ülke ve kurumlara 'Niçin Türkiye'ye müdahale etmiyorsunuz' diyecek kadar alçaldıklarına şahit olduk. 1950'den beri hep yaptıkları gibi iktidarı yine dış güçlerin desteğinde arıyorlar. CHP'nin başındaki zat bir süredir sandık diyip duruyor. Bu ülkede CHP'nin demokrasiye sapladığı hançerler dışında sandık daima siyasetçinin baş tacı olmuştur. Anayasa ve seçim kanunu değişmediğine göre cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi 2028 yılında, mahalli idareler seçimi 2029 yılına yapılacak. Siyasetin ve milletin böyle bir gündemi yok. Bu zatın hangi sandıktan, seçimden bahsettiğini bilmiyoruz."