Hatay eski Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın şikayetçi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun mağdur, şüphelinin ise İmamoğlu'nun olduğu CHP'nin 38. Olağan Kurultay'ına yönelik davanın ikinci duruşması bugün saat 10.00'da Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde başladı. Davanın şikayetçisi Lütfü Savaş ve mağduru Kemal Kılıçdaroğlu, duruşma salonuna gelmedi. Davada CHP avukatlarının son sözleri sorulması halinde ek süre istemeyecekleri öğrenildi.
Maddi menfaat karşılığı oy verildiği, iradelerin fesada uğratıldığı yönündeki iddialar hiçbir somut delile dayanmamakta olup, asılsız ve kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir
Saat 10.00'da başlayan dava öncesi, iptali istenen 38. Olağan Kurultay’da seçilen CHP PM ve YDK üyeleri, dava sonucunda verilecek kararın taraflarına etkisi olacağına dikkati çekerek, CHP Genel Merkezi yanında feri müdahil olarak davaya katılma talebini içeren dilekçeyi mahkemeye sundu. Davaya katılma talebinde bulunan üyelerin dilekçelerinde şu ifadelere yer verildi; “Davacı taraf, kurultayda bazı delegelerin maddi menfaat karşılığında oy kullandığını, iradelerinin fesada uğratıldığını ve bu sebeple kurultayın iptali gerektiğini ileri sürmektedir. Kurultayda oy kullanma ve seçilme sürecine ilişkin davacı tarafça öne sürülen, ‘maddi menfaat karşılığı oy verildiği’, ‘iradelerin fesada uğratıldığı’ yönündeki iddialar hiçbir somut delile dayanmamakta olup, asılsız ve kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir. Kurultayda bu göreve seçilmem, tamamen özgür, eşit ve şeffaf bir seçim sürecinde, delege iradesiyle gerçekleşmiştir. Kurultayda seçilen tüm PM ve YDK üyeleri gibi ben de parti tüzüğüne ve Siyasi Partiler Kanunu’na uygun şekilde yapılan seçim sonucu göreve geldim. Davacı tarafça ileri sürülen bu soyut ithamlar, yalnızca tarafımı değil, aynı zamanda tüm delege iradesine ve parti içi demokrasiye yönelmiş ağır bir saldırı niteliğindedir. Bu nedenle dava sonucunda verilecek kararın tarafıma etkisi olacağı kuşkusuzdur. Bu nedenlerle işbu davada davalı CHP'nin yanında Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 66. maddesi gereğince fer’i müdahillik talebinde bulunma ihtiyacı açığa çıkmıştır. Bu talebim, sadece kişisel bir hukuki menfaati değil, aynı zamanda demokratik hayatın işleyişi bakımından temsil yetkisine dayanan oyların geçerliliğini ve meşruluğunu savunmak açısından da önem arz etmektedir"
Taraflar sözlerini söyledi
Duruşma esnasında açıklama yapan CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, "Bugün büyük bir sürpriz beklemiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun da partisini ve Türkiye'yi krize sokacak bir adım atmayacağını, partisini ve Türkiye'yi krize sokacak bir projenin içerisinde olmayacağına inanıyorum" dedi. Hakim, davaya katılma talebinde bulunan PM üyelerinin isimlerini tutanağa yazdırdı. Lütfü Savaş’ın avukatı, katılma talebinin reddini ve sözlü yargılama aşamasına geçilmesini istedi. Avukat, kurultayın iptalini ve Özgür Özel yönteminin tedbiren görevlerinden uzaklaştırılmasını talep etti. Lütfü Savaş’ın avukatı, “CHP yönetimi Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmelidir” diyerek şunu kaydetti; “38’inci olağan kurultayında organize şekilde suç işlenerek delege iradeleri sakatlanmıştır. Kurultay mutlak butlanla sabittir. 6 Nisan seçimli kurultay yetkisiz genel başkan tarafından verilmiştir. Kurultay kanuna karşı hileye başvurularak yapılmıştır. Bu kurultay da sakattır. Gayri meşru genel başkan kendini kurtarmak için bir mizansen düzenlemiştir. Seçilmeyen bir kişinin genel başkan olması kabul edilemez. Özgür Özel’in görevden el çektirilmesi ve partinin o dönemdeki genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yönetilmesi gerekmektedir. Kemal Kılıçdaroğlu göreve çağrılmalıdır”
Mutlak Butlan kararı çıkar mı?
"Mutlak butlan" kararı çıkması durumunda önceki̇ yöneti̇mi̇n göreve dönmesi̇ gündeme alınabilecek. Ankara 42. Asli̇ye Hukuk Mahkemesi̇’nde görülecek kurultay davası, süreci̇n hukuki ve si̇yasal kaderi̇ni̇ tayin edecek. Kurultayın iptali istemiyle yapılan başvuruları tek bir dosyada toplayıp değerlendirmeye alan mahkemenin kararına ilişkin kulislerde farklı seçeneklerden söz ediliyor. Buna göre şu senaryolar konuşuluyor:
- Ortada “mutlak butlan” kararını gerektiren bir durum olmadığına hükmedilip dava reddedilebilir.
- İddialar ciddi bulunup “kayyum” olarak da nitelenen “çağrı heyeti” kararı verilebilir.
- Doğrudan Özel yönetiminin yerine Kılıçdaroğlu yönetiminin göreve getirilmesi sonucunu doğurabilecek “mutlak butlan” kararı çıkabilir.





