CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, asgari ücreti açlık sınırı üzerinden tartışmanın toplumsal gerçekliği yansıtmadığını ve olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirterek, yoksulluk sınırının hesaplanmasında kullanılan eski yöntemlerin güncellenmesi gerektiğini vurguladı.

"Yoksulluk sınırı yanlış hesaplanıyor"

Özlale, Dünya gazetesindeki yazısında, Türkiye’deki yoksulluk sınırının, TÜRK-İŞ’in açıkladığından daha yüksek olduğunu, yoksul sayısının ise resmi verilere göre daha fazla olabileceğini belirtti. Yoksulluk sınırının hesaplanmasında kullanılan eski metotların çağın ekonomik gerçeklerine uygun olmadığını ifade eden Özlale, gıda harcamalarının toplam tüketim harcamalarındaki oranlarının zamanla değiştiğine dikkat çekti. Ayrıca, TÜRK-İŞ’in gıda harcamalarının toplam harcamalar içindeki payını uzun yıllar sabit tutarak, açlık sınırını hesapladığını belirtti. Özlale, bu yaklaşımın yoksulluk sınırını yanlış hesaplamaya neden olduğunu savundu.

Devlet Bahçeli'den Trump'a Gazze tepkisi Devlet Bahçeli'den Trump'a Gazze tepkisi

"SGK'nın açıklama yapması gerekir"

Özlale, yazısında "simit hesabı" üzerinden bir örnek vererek, 4 kişilik bir ailenin aylık gıda harcamasının 5400 TL olduğunu ve TÜRK-İŞ’in 2024 Kasım için açıkladığı açlık sınırının 20.400 TL olduğunu belirtti. Bu tutarın büyük bir fark oluşturduğuna dikkat çeken Özlale, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu konuda bir açıklama yapmaması gerektiğini de eleştirdi.

"Yeni hesaplama yöntemlerine ihtiyaç var"

Prof. Dr. Ümit Özlale, çağın ekonomik şartlarına uygun yeni hesaplama yöntemleri geliştirilmesi gerektiğini belirterek, yoksulluk sınırının daha gerçekçi bir şekilde belirlenmesi için kamu kurumlarının sorumluluk alması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, yoksulluk sınırının sadece gıda harcamalarına dayandırılmasının yanıltıcı olduğunu ve ev dışı gıda tüketiminin de göz önünde bulundurulması gerektiğini vurguladı.

Yoksulluk oranı resmi rakamlardan fazla

Özlale, Türkiye’deki yoksulluk oranının resmi rakamlardan daha fazla olabileceğini ve asgari ücret tartışmalarının yalnızca açlık sınırına dayandırılmasının, toplumun ekonomik zorluklarını tam olarak yansıtmayacağını söyledi. Bu bağlamda, güncel tüketim eğilimlerine göre revize edilmiş hesaplama yöntemlerinin devreye girmesi gerektiğini belirterek, bu konuda sorumluluk alınması gerektiğinin altını çizdi.

Kaynak: Haber Merkezi