Cemil Tugay, grev ile ilgili yeni bir sosyal medya açıklaması yaptı ve şu sözleri söyledi;
"Sendika yöneticileri ile arkadaşlarımızın bugün yaptığı görüşme ne yazık ki yine sonuçsuz kaldı. Attığımız tüm iyiniyetli adımlara rağmen, sendika yöneticileri ilk günkü uzlaşmaz tutumlarını sürdürüyorlar. Sabah kamuoyuna ilettiğim net rakamlar içeren teklifimiz masadadır. Belediye bütçemizi sonuna kadar zorlayarak teklif ettiğimiz rakamların böylesine umursamaz tavırla karşılanması üzücü ve düşündürücüdür. İzmir halkına şunu tekrar söylemek isterim; Çözüm için çaba göstermeye devam edeceğim, ancak baskı ve tehdit altında da olsam asla "Sorumsuzluk” yapmayacağım."
Cemil Tugay, daha önce kullandığı sorumsuzluk ifadesini kullanarak yine Tunç Soyer'i kastetti. Çünkü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, bir süre önce "Bize emsal olarak seçimden 5 gün önce önceki belediye başkanının yaptığı sözleşmeyi gösteriyorlar. Onun sorumsuzca bir davranış olduğunu söyledim. Aynı sorumsuzluğu ben göstermeyeceğim” demişti ve Tunç Soyer'i sorumsuz olmakla itham etmişti.
Tunç Soyer ise Cemil Tugay'a bu sözlerinden sonra cevap hakkını kullanmıştı ve Cemil Tugay'a cevap vermişti. Tunç Soyer, açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı;
Tunç Soyer: Burada bir sorumsuzluktan bahsedemezsiniz
Tunç Soyer sözlerine "bu kadar ağır bir suçlamanın cevabını vermek mecburiyetindeyim" diyerek başlamıştı. Sonrasında ise sözlerine şöyle devam etmişti; "tam da çok özen gösterilen tarihi bir miting öncesinde bir polemik olarak algılanmasını istemem ama bu kadar ağır bir suçlamanın cevabını vermek mecburiyetindeyim. Söz ettiği TİS, İBB adına Sodemsen tarafından imzalandı. Kendisi, TİS görüşmelerini 200’ü aşkın CHP’li belediyenin üyesi olduğu Sodemsen’in yürüttüğünü biliyor. Daha yeni İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesi Belediye Meclisi’nde görüşüldü. Belediye personel giderlerinin, toplam giderlerin %30’unu aşmaması kuralına uyulduğu görüldü. Yani imzalanan TİS’ ile bütçe dengesini aşmayacak rakamlara uygun davranılmış. Kendisinin daha önce de ifade ettiği gibi zaten İBB’nin mali yapısında herhangi bir bozukluk tespit edilmemiş. Hem belediye işçisini, hayat pahalılığına ve enflasyona ezdirmemek için azami gayret gösterilmiş, hem de mevzuat sınırları dışına çıkılmamış. O nedenle, çok zam verildiği iddiası sübjektif bir iddiadır. Verileri ortaya koyamadan, memleketin ekonomik koşullarını değerlendirmeden, burada bir sorumsuzluktan bahsedemezsiniz."
Tunç Soyer: Sizden önce yapılan hizmetlerin adını değiştirmek sorumsuzluktur
Tunç Soyer açıklamasının devamında, “Ama ben size asıl sorumsuzluğun nerelerde olduğundan bahsedeyim” diyerek, Tugay yönetimine şu eleştirilerde bulunmuştu; “CHP’li bir belediye başkanından devraldığınız belediyenin personelinin sürekli yerlerini değiştirerek, onları işten çıkartarak cezalandırmak; sorumsuzluktur. Sorumsuzluğu bana reva görüp iktidarın ekonomi politikalarına laf söylememek; sorumsuzluktur. Sizden önce yapılan hizmetlerin adını değiştirip, kendiniz yapmışsınız gibi (Halkın Bakkalı- Halkın Kasabı ve İZMAR gibi) İzmirliye sunmak; sorumsuzluktur. Sizden önce yapılan parkları bakımsız bırakmak, bisiklet yollarını kapatmak, Sünger kent gibi Türkiye’ye örnek projeleri durdurmak; sorumsuzluktur.”
Tunç Soyer: Yeter artık, benimle uğraşmaktan vazgeçin
Tunç Soyer sözlerini şöyle tamamlamıştı; "
Defalarca söyledim, bir kez daha söylüyorum. Sayın Cemil Tugay, beni sansürlemek, konuşmamı engellemek, şikayet etmek, ihbar etmek, size de CHP’ye de, İzmir’e de hiçbir şey kazandırmayacak. Aynı partide çalıştığınız bir belediye başkanından devraldınız. Unutmayın, oturduğunuz makamı, rakip bir siyasi partinin temsilcisinden devralmadınız. Aynı partide çalıştığınız bir belediye başkanından devraldınız. Yeter artık, benimle uğraşmaktan vazgeçin, bakın 14 ay geçti bile.. Siz İzmir’e bakın, İzmir’e hizmet etmeye gayret edin. Görev sürenizin sonunda benimle ne kadar uğraştığınız değil bu şehir için ne hizmet ürettiğiniz sorusu sizi utandırmasın."





