İzmir’de 2 milyonu aşkın kadına yalnızca 187 kişilik sığınma kapasitesi sunulurken, Buca Belediyesi kadın sığınma evi yapılması için ayrılan alanı satışa çıkardı. Kadın örgütleri duruma tepki göstererek, karardan vazgeçilmesini istedi.
Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir’de kadınlar şiddetten uzak, güvenli bir yaşam alanı bulmakta zorlanıyor. Resmi rakamlara göre kentte yaşayan 2 milyon 258 bin kadına sadece 187 kişilik sığınma kapasitesi düşüyor. Şehir genelinde faaliyet gösteren sadece 6 kadın sığınma evi bulunuyor.
Bu sığınma evlerinden ikisi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait. Ancak toplam kapasiteleri 50 kadının altında kalıyor. İlçe belediyeleri arasında kadın sığınma evi işleten tek kurum olan Bayraklı Belediyesi ise, Ağustos 2024'te bu hizmetini sonlandırdı.
Yasa açık: ama uygulanmıyor
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14. maddesi, büyükşehir belediyeleri ve nüfusu 100 bini geçen ilçe belediyelerine kadın sığınma evi açma zorunluluğu getiriyor. Ancak İzmir’de hiçbir ilçe belediyesi şu an aktif bir sığınma evi işletmiyor.
Son olarak, Buca Belediyesi'nin kadın sığınma evi yapılması planlanan araziyi satışa çıkarması, kentteki kadın örgütleri ve hak savunucularının tepkisini çekti. Örgütler, kararın derhal geri çekilmesini talep ediyor.
“Bu karardan vazgeçin” çağrısı
Kadın hakları savunucuları, sığınma evlerinin sadece bir barınma alanı değil, aynı zamanda hayatta kalma mücadelesi veren kadınlar için bir yaşam hakkı olduğunu vurguluyor. “Kadınların sığınacağı yerler azaltılmamalı, çoğaltılmalı” diyen sivil toplum temsilcileri, Buca Belediyesi’ne çağrıda bulundu:
“Bu satış kararından vazgeçin, kadınların yaşam hakkını savunun.”