İzmir’in Bergama ilçesi Ferizler Mahallesi’nde bulunan üç tarihi yapı, İzmir Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun kararıyla koruma altına alındı. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre; 169 ada 37 parseldeki tarihi çeşme, 166 ada 46 parseldeki cami ve müştemilatı ile 165 ada 30 parseldeki konut yapısı, “korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı” statüsüne alındı.
Kurul kararı, hem kamuya hem de özel mülkiyete ait yapıların özgün kimliklerinin gelecek kuşaklara aktarılmasını amaçlıyor. Bu kapsamda, yapıların korunma ve onarım süreçlerine dair detaylı şartlar da belirlendi.
Cami birinci grup, diğer yapılar ikinci grup tescil edildi
Karar doğrultusunda Ferizler Mahallesi’ndeki cami “1. grup yapı” olarak tescillendi. Bu yapıda, yalnızca aslına uygun onarım çalışmaları yapılabilecek. Çeşme, müştemilat ve konut ise “2. grup yapı” olarak sınıflandırıldı. Bu gruptaki yapılarda, özgün kimliği korunmak koşuluyla restorasyon ve işlevsel iyileştirmelere izin verilebilecek.
Kuruldan ayrıntılı koruma şartları
Kurul, tescil edilen taşınmazlarla ilgili rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin hazırlanarak Kurul’a sunulması gerektiğini bildirdi. Ayrıca yapılarda, Kurul izni olmadan herhangi bir fiziki veya inşai faaliyette bulunulmasının yasak olduğu vurgulandı.
Kurul açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“İzmir ili Bergama ilçesi Ferizler Mahallesi’nde yer alan ve sit alanı dışında kalan söz konusu taşınmazlarda bulunan yapılar, kültürel mirasın korunması adına tescillenmiştir. Yapılarda herhangi bir değişiklik, onarım veya kullanım dönüşümü için Kurul onayı alınması zorunludur.”
Tapulara şerh düşülecek, koruma alanları belirlendi
Kararla birlikte, tescillenen taşınmazların tapu kayıtlarına koruma şerhi eklenecek.
Hazırlanan kroki ve planlar doğrultusunda yapıların bulunduğu alanların sınırları netleştirildi ve her bir yapı için ayrı koruma alanı oluşturuldu. Kurul Müdürlüğü’ne, tapu kayıtlarıyla birlikte gerekli bilgilendirmelerin yapılması kararlaştırıldı.
Yetkililer, bu tür tescil kararlarının Bergama’nın kültürel mirasının korunmasına, yerel kalkınmaya ve kültür turizmine önemli katkı sağlayacağını belirtti.




