Papa Francis ayin sırasında nefes alamadı Papa Francis ayin sırasında nefes alamadı

Zeytin, yalnızca sofralarımıza lezzet katan bir meyve değil, aynı zamanda çevre dostu bir enerji kaynağı olabilir. İspanya, yılda 8 milyon tondan fazla zeytin üreterek, zeytin çekirdeklerinden biyoyakıt üretiyor ve bu yakıt, uçakları uçurabiliyor, evleri ısıtıyor. Türkiye'de ise zeytin üretimi yıllık 3 milyon tonun üzerinde. Peki, zeytin çekirdeklerinden enerji üretimi Türkiye'de mümkün mü?

Milliyet'teki habere göre İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik-Elektronik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlhan Kocaarslan, zeytin çekirdeklerinin biyoyakıt üretimi için potansiyel taşıdığını belirtiyor ve Türkiye’nin bu potansiyeli nasıl kullanabileceğini açıklıyor.

Zeytin çekirdeklerinden enerji üretimi ve biyokütle teknolojileri

Zeytin çekirdekleri, biyokütle enerji üretiminde önemli bir hammadde kaynağı olarak öne çıkıyor. Biyokütle, organik atıklardan elde edilen enerjiyi ifade eder ve zeytin çekirdekleri, bu atıklar arasında değerli bir yer tutar. Prof. Dr. İlhan Kocaarslan, "Zeytin çekirdeği dışında, odun talaşı, mısır kozası, pirinç kabuğu, sebze ve meyve atıkları, hayvansal atıklar gibi çeşitli organik atıklardan da enerji üretimi sağlanabiliyor," diyor. Türkiye’de ise, bu tür biyokütle enerjisi üretimi, özellikle çöpgazı üretim tesislerinde yaygın olarak kullanılıyor. Bu tesisler, organik atıkları metan gazına dönüştürerek elektrik üretiyor.

İspanya’da zeytin çekirdeğinden yakıt üretimi

İspanya, zeytin üretiminin önde gelen ülkelerinden biri. Yılda yaklaşık 6 milyon ton olan yakıt tüketiminin büyük bir kısmı, biyoyakıtlar aracılığıyla karşılanıyor ve zeytin çekirdekleri, bu biyoyakıtların önemli bir kaynağı. İspanya, zeytin çekirdeklerinden elde edilen sıvı yakıt ile benzin veya dizel yakıta göre yüzde 70’e kadar tasarruf sağlıyor. Bu sayede İspanya ekonomisi, biyoyakıt kullanarak hem çevreyi koruyor hem de enerji maliyetlerinden tasarruf ediyor.

Türkiye’de zeytin çekirdeklerinden enerji üretimi mümkün mü?

Türkiye, dünyada zeytin üretiminde 4. sırada yer alıyor ve bu potansiyel, biyoyakıt üretiminde kullanılabilir. Prof. Dr. Kocaarslan, zeytin çekirdeklerinin Türkiye için de önemli bir biyokütle kaynağı olduğunu vurguluyor. "Zeytin çekirdeği, düşük hammadde maliyeti ve yerel bir kaynak olması açısından avantajlıdır. Ayrıca, zeytin çekirdeklerinden elde edilen biyoyakıt, çevre dostudur çünkü fosil yakıtlar gibi atmosferde karbon birikimine yol açmaz," diyor. Ancak, bu yakıtın üretimi, toplama ve lojistik maliyetleriyle birlikte teknoloji gereksinimlerini de beraberinde getiriyor.

Biyoyakıtların çevre üzerindeki etkisi

Biyoyakıtlar, fosil yakıtlara kıyasla çevreye daha az zarar verir. Fosil yakıtlar, milyonlarca yıl önce depolanmış karbonun yanmasıyla atmosfere karbondioksit salınımına yol açar. Ancak biyokütle kaynakları, günümüzde üretilen organik maddelerdir ve yakıldığında bitkiler tarafından daha önce emilen karbon tekrar döngüye sokulur. Bu nedenle, biyoyakıtlar çevreyi kirletmez ve atmosferde net bir artışa yol açmaz. Zeytin çekirdekleri gibi biyokütle kaynakları, yenilenebilir ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olarak öne çıkmaktadır.

Türkiye’de zeytin çekirdeği ile biyoyakıt üretimi için fırsatlar

Türkiye, zeytin üretiminin önemli merkezlerinden biri ve özellikle zeytinyağı üretimi ile ilgili endüstrilerin yoğun olduğu bölgelerde, zeytin çekirdeği önemli bir yan ürün olarak değerlendirilip biyoyakıt üretimi için kullanılabilir. Ancak, bu tür enerji üretimi için özel tesislere ihtiyaç vardır. Zeytin çekirdekleri, biyokütle enerji tesislerinde piroliz, gazifikasyon veya direkt yakma gibi teknolojilerle enerjiye dönüştürülebilir. İspanya'da, zeytin çekirdeğinden biyokütle enerjisi üretimi yapan 30’dan fazla firma bulunuyor. Türkiye’de de benzer tesislerin kurulması, biyoyakıt üretimi için büyük bir potansiyel yaratabilir.

Kaynak: Haber Merkezi