İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uzun yıllardır kent merkezinde atıl durumda bulunan Basmane Çukuru’na kültür merkezi yapılacağını açıklaması, turizm sektöründe büyük yankı uyandırdı. Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, kararı “İzmir’in kültür ve turizm vizyonu açısından tarihi bir fırsat” olarak değerlendirdi.
“Kent estetiği ve kimliği için çok önemli bir adım”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Basmane Çukuru’na ilişkin protokolün imza aşamasına geldiğini duyurmuştu. Tugay, alana tiyatro ve konser salonlarını da kapsayan büyük bir kültür merkezi kazandırılacağını belirtmişti.
Bu açıklamaya destek veren ETİK Başkanı Mehmet İşler, kararın turizm camiasında memnuniyetle karşılandığını vurguladı:
“Basmane Çukuru, İzmir’in belki de en sembolik noktalarından biri. Yıllardır atıl durumda kalması hem şehir estetiği hem de kent ekonomisi açısından büyük bir kayıptı. Bu alanın kültüre ve sanata kazandırılması, İzmir’in kalbinde yeniden bir canlılık yaratacaktır. Büyükşehir Belediyesi’nin attığı bu adımı vizyoner ve umut verici buluyoruz.”
“Hem İzmir’e hem Türkiye turizmine değer katacak”
İşler, yapılacak kültür merkezinin yalnızca İzmir için değil, Türkiye turizmi açısından da önemli bir değer yaratacağını belirterek şöyle konuştu:
“İzmir tarih boyunca Akdeniz’in en önemli kültür ve ticaret merkezlerinden biri olmuştur. Bu proje, kente yeni bir kültürel kimlik ve ekonomik canlılık kazandıracak. Ayrıca uluslararası toplantı, kongre, fuar ve etkinlik turizmine de büyük katkı sağlayacaktır. Şehrin merkezinde yükselecek bu kültür odağı, İzmir’in marka değerini güçlendirecektir.”
İşler, projenin başarısı için yerel yönetim, sektör temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının ortak akılla hareket etmesinin önemine de dikkat çekti.
“UNESCO sürecine de katkı sağlar”
Basmane Çukuru’nun, Kemeraltı ve İzmir Tarihi Liman Kenti proje alanı içinde yer aldığını hatırlatan İşler, bu bölgenin 2020 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alındığını hatırlattı:
“Kültür-sanat odaklı bir yaklaşım, bölgenin tarihi kimliğini destekler, İzmir’in uluslararası tanınırlığını artırır ve UNESCO sürecine de pozitif katkı sağlar. Yıllardır süren bir sorunun bu şekilde çözüme kavuşacak olması bizleri son derece memnun etti.”
İşler, ETİK olarak İzmir’in turizm potansiyelini artıracak, kültürel yaşamını zenginleştirecek her adımın destekçisi olduklarını da sözlerine ekledi.




