İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), 24 Temmuz’un artık “Basın Bayramı” değil, “Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü” olarak anıldığını belirterek, gazetecilere yönelik baskıların arttığı bir dönemde bu günü kutlamanın mümkün olmadığını vurguladı.
Sansürsüz ilk günün yıldönümü
24 Temmuz 1908, İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla birlikte basında sansürün kaldırıldığı gün olarak tarih sahnesine geçti. Gazetecilerin dayanışma içinde sansüre karşı direndiği bu tarih, 1971’e kadar Falih Rıfkı Atay’ın önerisiyle “Basın Bayramı” olarak kutlandı. Ancak gazetecilere yönelik baskıların derinleştiği günümüzde, bu tarih artık “Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü” olarak anılıyor.
“Basın Bayramı kutlanacak bir ortam yok”
İGC Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, hakikatin peşinden giden gazetecilerin baskıya uğradığı, medya kuruluşlarının karartıldığı ve gazetecilerin mesleğini yaptığı için tutuklandığı bir dönemde 24 Temmuz’un bayram olarak anılamayacağı ifade edildi.
Hasan Tahsin’in izinde mücadele vurgusu
Cemiyet açıklamasında, mesleğin simge ismi Hasan Tahsin’in yaktığı bağımsızlık meşalesi hatırlatılarak, “Basın meslek ilkelerinden taviz vermeden, demokrasi, basın özgürlüğü ve halkın hakikate ulaşma hakkı için mücadele edeceğiz” denildi. Meslektaşlarla dayanışmanın sürdürüleceği belirtilerek, 24 Temmuz’ların yeniden bayram olarak kutlanabileceği günlere olan inanç yinelendi.