Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçe görüşmelerinin ardından milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Şimşek, deprem bölgesi, vergi affı, mevcut ekonomi politikası ve hastalığı konularında açıklamalarda bulundu.
"Deprem bölgesine 3,6 trilyon lira harcama"
Şimşek, deprem bölgesinin ihyasının halen en büyük öncelik olduğunu belirterek, bugüne kadar 3,6 trilyon liranın üzerinde bütçeden tahakkuk bazlı harcamanın söz konusu olduğunu söyledi.
Şimşek, "Mücbir sebep haline ilişkin yasa geçen sene biliyorsunuz değiştirildi ve uzatıldı. Biz uzatma imkanlarının tümünü kullandık, dolayısıyla 30 Kasım'da sona erecek. Ama şunun altını çizmek istiyorum, birincisi, depremden etkilenenler, etkilendiklerini kanıtlarlarsa mücbir hali sona erse dahi mücbir halden yararlanacaklar. İkinci konu, teminat konusunda bir kolaylığa gittik, 250 bin liraya kadar teminat şartını kaldırdık" diye konuştu.
"Vergisini ödemeyeni ödüllendirmeyi doğru bulmuyoruz"
Milletvekillerinin vergi affına ilişkin sorularını de yanıtlayan Şimşek, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz dönemlerde düzenlemeler yapıldı. Düzenlemelerde genelde vergi asıllarında herhangi bir indirim veya silinme olmadı. Sadece gecikme faiz ve zamları enflasyon oranında güncellendi. Yapılandırmanın vergi uyumunu bozduğu çok net. Eğer, mükellefimiz bilançosunu, gelir tablosunu sunup zorda olduğunu gösterirse memnuniyetle taksitlendirme yaparız. Bu anlamda yapılandırma zordaki herkese açık. Bunun için yasal düzenleme gündemimizde yok. Vergisini zamanında ödemeyeni ödüllendirecek düzenlemeyi doğru bulmuyoruz."
"Emek yoğun sektörlerde ilave tedbirler alacağız"
Tekstil, mobilya, deri, konfeksiyon, ayakkabı gibi emek yoğun sektörlerde sorunların yaşandığını kabul eden Şimşek, sorunları görmezden gelmeyeceklerini aktardı. "Emek yoğun sektörlerin sıkıntılarını yine çalışıyoruz” diyen Şimşek, “En güçlü şekilde üretimimizi, istihdamımızı desteklemeye devam edeceğiz. O konuda da kafamızda bir tereddüt yok" ifadelerini kullandı.
"Enflasyon ne olurdu sorusunu sormak bile istemiyorum"
Ekonomi programına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, şunları kaydetti:
"Bütçe açığı yüzde 5,1'den geçen sene 4,7'ye geriledi. Bu sene de büyük ihtimalle yüzde 3,5-3,6 civarında gerçekleşecek. Dolayısıyla bütçe açığı düşüyor. Bu anlamda program çalışıyor. Şu anda cari açık endişe kaynağı olmaktan çıktı. Program çalışmasa, sonuç almasak kredi derecelendirme kuruluşları niye notumuzu artırsın? Bu sene birçok şokla karşı karşıya kaldık. Ona rağmen program rüştünü ispat etti ve dayanıklı olduğumuz ortaya çıktı. Eğer bu programı uygulamasaydık, enflasyon ne olurdu sorusunu sormak bile istemiyorum.”
Şimşek, şu anda dezenflasyonun devam ettiğini, mali disiplini tesis ettiklerini, sürdürülebilir cari dengenin olduğunu ve kur korumalı mevduattan çıkışı tamamladıklarını belirtti.
2,5 yılda 4 bin 567 firma konkordato başvurusu
Dünyaya benzer şekilde reel sektörde sıkıntıların olduğuna değinen Şimşek, yaklaşık 2,5 yıllık dönemde 4 bin 567 firmanın konkordato başvurusunda bulunduğunu bildirdi. Şimşek, şöyle devam etti:
"Bu firmaların cirodaki payı yüzde 0,89, ihracattaki payı yüzde 0,85, istihdamdaki payı yüzde 0,73. Konkordato ilanı iflas etmek anlamına gelmiyor. Zaten mahkemelerin normalde yaşama şansı olan firmalara bu imkanı sunması lazım. Şu anda ticari kredilerin takip oranı yüzde 1,8. 10 yıllık ortalama yüzde 3 civarı. Şu anda bunun çok altındayız."
"Benden sermayeci çıkmaz"
Şimşek, vergi harcamalarını düşürdüklerine değinerek, 2026'da vergi harcamalarının 1 trilyon 92 milyar lirasının asgari ücretin vergi dışı bırakılmasından kaynaklandığının vurguladı.
Şimşek, şunları kaydetti:
"Asgari ücrete vergi mi istiyorsunuz? Vergi harcamalarının üçte biri asgari ücretin vergi dışı bırakılmasıdır. Yatırım, üretim ve ihracatın teşviki için bunları yaparsınız. İstihdam için yaparsınız. Bunların tutarı 641,5 milyar lira. Engelli bireyler başta olmak üzere dezavantajlı grupların desteklenmesi, eğitim, sağlık, kültür, spor faaliyetleri için çevresel faaliyetlerin desteklenmesi için ayrılan pay yaklaşık 265 milyar lira. Çiftçilerin tarımsal faaliyetlerinin desteklenmesi için ayrılan pay 262 milyar lira. Çiftçimizin vergisini mi artıralım? Yemi, gübreyi de mi vergiye tabi tutalım? Vergi borcu siliniyor dediğiniz bunlar. Çünkü bunun dışında vergi borcu silinemez, bunların hepsi kanunla yapılıyor, hiçbirisinde benim müdahalem yok."
Bakan Şimşek, "Benden burjuva sermayeci çıkartamazsınız arkadaşlar, mümkün değil. Bakın, kurumlar vergisini 5 puan artıran benim, bankaların vergisini yüzde 20'den yüzde 30'a çıkartan benim, bankaların harçlarını yüzde 50 artıran benim, yurt içi asgari kurumlar vergisi getiren benim, küresel şirketlere asgari kurumlar vergisi getiren benim. Şirketlerin taşınmazlardaki satışlarda yüzde 50 kazanç istisnasını kaldıran benim, iştirak hissesi satış kazancı istisnasını düşüren benim. Kar paylarına stopajı yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkartan benim. Şu anda 6 ay vadeye kadar fon ve mevduatlar, toplamın yüzde 95'ini oluşturuyor. Bunların vergisini yüzde 17,5'e çıkardık. Eğer ben rantiyecisiysem, ben küresel sermayeyi temsil ediyorsam nasıl mevduatların faizini yüzde 5'ten yüzde 17,5'e çıkarıyorum. Benden sermayeci çıkmaz. Ben kamu hizmeti yapmak için buradayım" dedi.
500 bin sosyal konut projesi
Şimşek, çalışanların alın terinin karşılığını alması için ellerinden geleni yapmaya devam edeceklerini söyledi.
"500 bin sosyal konut" projesinin değerli olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Samimi şekilde destekleyeceğiz. Çünkü 500 bin sosyal konut için, kira değil, gelirine göre bir kira veya bir bedel ödenecek. Gerçekten asgari ücretlimizin, emeklimizin, memurumuzun alabileceği çerçevede 500 bin konut" ifadelerini kullandı.
“Hastalığım yok”
Şimşek, hasta olduğuna ilişkin iddialara yönelik ise "Benim şu anda ne kronik hastalığım ne de yakın takip gerektiren bir hastalığım var. Bugüne kadar ülkeme hizmet dışında, hiçbir mülahazam olmamıştır" dedi.
Görüşmelerin ardından Hazine ve Maliye Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin yanı sıra Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Yatırımcı Tazmin Merkezi ile Bankalararası Kart Merkezi AŞ'nin Sayıştay raporları kabul edildi.




