MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
CHP'nin Atatürk'ün izinden yürüyerek istikrarsızlıktan kurtulacakları düşüncesindeyim
Devlet Bahçeli, "CHP'nin kendi içinde birlik halinde olması, iç huzur ve dengeyi yakalaması Türk demokrasisinin hayrına olacağı kanaatindeyim. Sosyalist Enternasyonal'in yörüngesinde dönerek değil, Atatürk'ün izinden yürüyerek istikrarsızlıktan kurtulacakları düşüncesindeyim." dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 8 Eylül'e ertelenen CHP kurultay davası hakkında, "8 Eylül'den bir gün sonra tarihi bir gün olan 9 Eylül'e bir ve bütün halinde ulaşması, CHP için demokratik bir fırsattır" ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i de hedef alan Bahçeli, "Yabancıların karşısında nabza göre şerbet veren bir siyasetçinin ülkesini ve milletini tartışması, hatta kötüleme yarışına girmesi utanç duyulacak bir ilkesizlik ve itibarsızlıktır" dedi. Bahçeli, "CHP Genel Başkanı'nın Avrupa'da Türkiye'nin aleyhine konuşması karanlık üslubun, kararmış ve katılaşmış mensubiyetin bilincinin somut yansımasından başka bir şey değildir" dedi. Bahçeli, "Yabancıların karşısında nabza göre şerbet veren bir siyasetçinin ülkesini ve milletini tartışması, hatta kötüleme yarışına girmesi utanç duyulacak bir ilkesizlik ve itibarsızlıktır" diye konuştu. CHP artık kartel partisidir. Yani siyasi hedefleri için devletin kaynaklarını kanun dışı yollardan kullanacak kadar çizmeyi aşmıştır. Dehşet veren kanunsuzluk, hukuksuzluk ve yolsuzluk markası olmaya da açık ara namzettir. CHP'nin geleceğini dış güçlerin insaf ve merhametine terk edenlerin Kuva-i Milliye'den, kuva-i milliyetsizliğe geçiş yapmaları oldukça üzücüdür. CHP'nin başkalaşarak iç işgal çephesinin iştahını kabarttığını da değerlendiriyoruz. Muhataplarını samimiyetle ikaz ediyoruz. Aklınızı başınıza alın. CHP Genel Başkanı'nın Avrupa'da Türkiye'nin aleyhine konuşması karanlık üslubun, kararmış ve katılaşmış mensubiyetin bilincinin somut yansımasından başka bir şey değildir. Yabancıların karşısında nabza göre şerbet veren bir siyasetçinin ülkesini ve milletini tartışması, hatta kötüleme yarışına girmesi utanç duyulacak bir ilkesizlik ve itibarsızlıktır. Türkiyemizin yükselmesi, zenginleşmesi ve güçlenmesi için omuz vermeliyiz. Bizim kendimizi Türk milleti olarak tanımlamamızı sağlayan sosyo-kültürel varlık, bir arada ve beraberce yaşamanın, kaynaşmanın, paylaşmanın ele geçirilemeyecek şifresidir. Zaman zaman Türkiye tek yürek derken muradımız da budur. Müşterek bir lisanın oluşturduğu çekim alanı, yaşanmışlıklar, var oluş anıları, kadim birikim, millet evlatlarının hayatları, bu değerleri bütünleyen hiç kuşkunuz olmasın ki milli hazinemizin temelini teşkil etmektedir. Nükleer silahların kullanımı ile ilgili iddialar feci tehditlerin varlığına işarettir. Dünya savaşının fitilini tutuşturmak için planlı bir rekabet söz konusudur. Füzeler, İHA'lar, savaş uçakları, ölen siviller, kaybolan değerler, rezil rüsva olmuş bir dünya gerçeği karşımızdadır. İşte bu ibretlik gerçeğe karşı, Terörsüz Türkiye milli varlığımızın ebedi güvencesidir. Türkiyemizi çekemeyen zulüm projeleri devrededir. Bu projeleri yırtıp atacağız. Türkiye'yi canımız pahasına koruyacağız. Kayıkçı kavgalarına karnımız toktur."