Gaziantep’te iki aydır yutma güçlüğü yaşayan bir hastanın yapılan tetkiklerinde, yemek borusu çıkışını ve mide girişini tamamen tıkayan dev bir kitle tespit edildi. Medical Point Gaziantep Hastanesi’nde gerçekleştirilen operasyonla hastanın yemek borusunun alt kısmı ve midesi çıkarıldı; ince bağırsaktan ise yeni bir mide oluşturularak sindirim sistemi yeniden işlendi. Ameliyatın ardından hastanın kısa sürede ağızdan beslenmeye başladığı ve tedavisinin sorunsuz devam ettiği belirtildi.
Dev kitle sindirim yolunu tamamen kapattı
55 yaşındaki erkek hasta, yaklaşık iki ay süren yutma güçlüğü, hazımsızlık ve mide yanması şikâyetleriyle hastaneye başvurdu. Endoskopik incelemelerde, kitlenin hem yemek borusu çıkışını hem de mide girişini ileri derece daralttığı, diyafram kasına doğru uzandığı tespit edildi.
Bulgular üzerine, Medical Point Gaziantep Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Tayfun Şahiner, hastanın ileri görüntülemelerini hızla tamamlayarak ameliyata karar verdi.
Yemek borusu ve mide alındı, bağırsaktan yeni mide yapıldı
Prof. Dr. Şahiner ve Dr. Mesut Gül’ün yer aldığı cerrahi ekip tarafından gerçekleştirilen zorlu operasyon yaklaşık birkaç saat sürdü. Ameliyatta:
- Yemek borusunun alt kısmı çıkarıldı (parsiyel özefajektomi)
- Mide tamamen alındı (total gastrektomi)
- Kitlenin yayıldığı diyafram kası bölgesi rezeke edildi
- Aynı seansta dalak çıkarıldı (splenektomi)
- İnce bağırsaktan yeni bir mide yapısı oluşturularak yemek borusu ile bağlantı sağlandı
Bu yöntemle hastanın sindirim sistemi yeniden yapılandırıldı.
Hasta kısa sürede ağızdan beslenmeye başladı
Ameliyat sonrası durumu stabil seyreden hastanın, ağızdan beslenmeye hızla başladığı bildirildi. Tedavi ve takip sürecinin sorunsuz ilerlediği kaydedildi.
“Yutma güçlüğü ve hazımsızlık dikkate alınmalı”
Prof. Dr. İbrahim Tayfun Şahiner, mide ve yemek borusu hastalıklarında erken tanının hayati önem taşıdığını vurgulayarak şu uyarıda bulundu:
“Mide yanması, hazımsızlık, ekşime, geçmeyen mide ağrıları ve özellikle yutma güçlüğü kesinlikle ihmal edilmemelidir. Bu belirtilerin erken dönemde değerlendirilmesi, tedavi başarısı için kritik öneme sahiptir.”