Gezi Parkı olaylarına yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde, ünlü menajer Ayşe Barım’a dair önemli bir sevk yazısına ulaşıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan sevk yazısında, Barım’ın Gezi Parkı odaklı eylemlerle bağlantılı olarak "danışılan ve onayı alınan kişi" olarak tespit edildiği ve tutuklanması talep edildiği bildirildi. Ayşe Barım, yalnızca eylemlere katılmakla kalmamış, aynı zamanda organizasyonu yönlendiren ve eylemlerin kitleselleşmesini sağlayan kritik bir rol oynamakla suçlanıyor.

Gezi olaylarında Barım’ın rolü

Gezi Parkı olayları, Türkiye’deki önemli toplumsal hareketlerden birine dönüştü ve bu olayların iç yüzü, yıllar sonra hâlâ tartışılmakta. Sevk yazısında, Barım’ın bu olayların başlangıcında ve devamında aktif olarak yer aldığı belirtiliyor. Özellikle, Barım’ın Gezi Parkı bildirilerinin yayınlanıp yayınlanmaması konusunda Mehmet Ali Alabora ile fikir alışverişinde bulunduğu ifade ediliyor. Bu görüşmelerin, eylemlerin kitleselleşmesini sağlamak ve daha geniş kitlelere ulaşmak amacı taşıdığı savunuluyor. Alabora ile yaptığı telefon görüşmeleri, olayları provoke etme ve daha büyük bir hareket haline getirme çabalarının kanıtı olarak sunuluyor.

Telefon görüşmeleri ve kitlesel eylemler

Barım’ın Gezi Parkı eylemleri sırasında aktif olarak yer aldığı tespit edildi. Sevk yazısında, Barım’ın, kendi menajerliğini yaptığı tanınmış oyuncularla sürekli iletişim halinde olduğu ve onları eylemlere yönlendirdiği belirtiliyor. 2013-2014 yılları arasında, Barım’ın şirketine bağlı sanatçılarla sık sık görüşmeler yaptığı, özellikle 29 Mayıs ve 2 Haziran tarihleri arasında oyuncularla 30’dan fazla telefon görüşmesi gerçekleştirdiği aktarıldı. Bu oyuncuların eylemlere katılmak için Barım’ın yönlendirmesine uyması, eylemlerin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamış olabilir. Sevk yazısında, "Barım’ın eylemlere fiilen katılmakla birlikte, sanatçıları da bu süreçte kullanarak eylemleri daha kitlesel hale getirdiği" ifade ediliyor.

Ünlü iş insanı Asil Nadir hayatını kaybetti: Asil Nadir kimdir? Ünlü iş insanı Asil Nadir hayatını kaybetti: Asil Nadir kimdir?

İrtibatlar ve Sosyal Medya Etkileşimleri

Gezi Parkı eylemlerinin kitleselleşmesi sürecinde sosyal medyanın gücü büyük bir rol oynadı. Barım’ın, eylemleri daha fazla insanın takip etmesini sağlamak adına sosyal medya üzerinden çeşitli kampanyalara katıldığı, hatta sanatçılarının da aynı şekilde bu kampanyalarda yer aldığı kaydedildi. Sevk yazısında, özellikle #HelpTurkey kampanyasında yer alan oyuncuların Barım’ın yönlendirmesiyle hareket ettikleri iddiaları da bulunuyor. Bu durum, Barım’ın yalnızca bir menajer olmanın ötesinde, toplumsal hareketlerin yönlendirilmesinde etkili bir figür haline geldiğini gösteriyor.

Yalan tanıklık ve soruşturma genişliyor

Gezi Parkı olaylarının kitleselleşmesi ve Barım’ın bu süreçteki etkinliği, soruşturmanın kapsamını genişletmiş durumda. Sevk yazısında, bazı oyuncuların Barım ile yoğun irtibat kurduktan sonra eylemlere katıldıkları belirtiliyor. Tanık ifadelerinde, söz konusu oyuncular, "Barım ile kendi iradeleriyle eylemlere katıldıklarını" savunsa da, eylemlerin büyüdüğü ve kamuoyu tarafından yoğun şekilde takip edildiği dönemde, Barım ile yapılan görüşmelerin içeriğini açıklamakta zorlandılar. Bu durum, Barım’ın rolünü daha karmaşık hale getiriyor. Ayrıca, Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu gibi oyuncuların, Alabora ile irtibatlarının olduğunu gizlemeye çalıştıkları ve "yalan tanıklık" suçlamasıyla soruşturma geçirecekleri ifade ediliyor.

Barım’ın menajerlik şirketinin faaliyetlerinin yalnızca sanatçılara hizmet etmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumsal olayları yönlendirme amacına yönelik olduğu ileri sürülüyor. Sevk yazısında, Barım’a yönelik "haksız rekabet", "şantaj" ve "vergi usul kanununa muhalefet" gibi suçlamaların da yer aldığı belirtiliyor. Özellikle, Barım’ın sektördeki etkisi ve kendi şirketine bağlı sanatçıları baskı altına alarak piyasadan uzaklaştırma çabaları, başka bir soruşturma konusu olarak ele alınıyor.

Kaynak: Haber Merkezi