Türkiye, 5 Aralık 1934’te tarihe geçen bir adım atarak kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıdı. Bu karar, sadece bir hukuk değişikliği değil, aynı zamanda toplumun demokratikleşme yolundaki en önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul ediliyor.

Resim1 05122020101057

Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen büyük reform


Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde hayata geçirilen bu adım, Türk kadınının sosyal, siyasal ve ekonomik alanda güçlenmesinin önünü açtı. Atatürk, “Kadınlarımızın sosyal ve siyasal hayatta erkeklerle eşit haklara sahip olması, medeniyet yolunda ilerlemenin en önemli şartıdır” sözleriyle, bu reformun ne denli stratejik ve vizyoner bir adım olduğunu vurgulamıştı.

TBMM’de 11. Yargı Paketi’nden ilk 15 madde onaylandı
TBMM’de 11. Yargı Paketi’nden ilk 15 madde onaylandı
İçeriği Görüntüle

Kadınların siyasetteki yükselişi


5 Aralık 1934’ten itibaren Türk kadınları, hem seçme hem de seçilme hakkına kavuştu. Türkiye, bu hakkı tanıyan ilk ülkelerden biri olarak dünya çapında dikkat çekti. 1935 seçimlerinde 18 kadın milletvekili Meclis’e girdi ve kadınların siyaset sahnesindeki temsili güç kazandı.

Atatürk’ün mirası ve günümüz


Bugün, Türk kadını siyasette, iş hayatında ve toplumsal yaşamın her alanında varlığını sürdürürken, bu büyük hakkın temellerinin Atatürk’ün vizyoner liderliğiyle atıldığı unutulmuyor. Kadınların toplumsal ve demokratik hayatta kazandığı bu hak, Türkiye’nin modernleşme ve çağdaşlaşma yolundaki en önemli kazanımlarından biri olarak her yıl hatırlanıyor.

Kaynak: Haber Merkezi