6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler, Türkiye’nin deprem gerçeğini bir kez daha hatırlattı. 50 bin 783 bin kişinin ölümüyle ve yüz binlerce insanın evsiz kalmasıyla sonuçlanan depremlerde büyük ekonomik kayıplar da yaşandı.
Kahramanmaraş depremleri sonrasında Türkiye’nin afet yönetimi ve yapı güvenliği konularındaki eksiklikleri gözler önüne serildi. Geçen yıl içinde deprem için alınan önlemler yeterli mi? Depreme hazırlık konusunda unutulan veya ihmal edilen tedbirler neler?
Deprem öncesinde alınması gereken önlemler neler?
Deprem öncesinde alınacak tedbirlerin başında fay hattının geçtiği, kaygan bölgeler iskana açılmamalıdır. Gevşek toprağa sahip arazilere ev ve iş yerleri yapılmamalıdır. Depremler sonrasında akla ilk gelen konulardan biri kentsel dönüşümdür. Türkiye’de pek çok binanın deprem riski taşıdığı bilinmektedir.
Kentsel dönüşümde eksik kalan önlemler şunlardır:
- Riskli binaların tespitinde ve dönüşüm sürecinde hızlı aksiyon alınamaması
- Maddi yük nedeniyle kentsel dönüşüme sıcak bakılamaması
- Yerel yönetimler ve merkezi hükümet arasındaki yetki karmaşası
Kentsel dönüşüm için çözüm önerileri şunlardır:
- Devlet destekli, düşük faizli kredi ve kira yardımları ile dönüşüm sürecinin hızlandırılması
- Depreme dayanıklı yapı standartlarının zorunlu hale getirilmesi
- Mülkiyet sorunlarının çözümü için hukuki süreçlerin hızlandırılması
Deprem öncesinde bilinçlenme çalışmalarının da hız kazanması gerekir. Bunun için; okullarda ve işyerlerinde deprem tatbikatı yapılmalı, afet planları oluşturulmalı, ilk yardım ve tahliye konusunda eğitimler düzenlenmelidir. Ayrıca acil durum müdehale ekiplerinin sayısı arttırılmalı, deprem bölgelerinde ihtiyaçlar için depolar oluşturulmalı, gönüllü kurtarma ekipleri düzenli eğitilmelidir.
Deprem anında yapılması gerekenler
Depremler, aniden meydana geldiği için deprem anında bilinçli ve kontrollü bir şekilde hareket etmek gerekir. Uzmanlar, sarsıntı anında doğru adımların atılmasıyla can kayıplarının önlenebileceğini belirtiyor. Deprem sırasında kapalı bir mekânda bulunanların güvenli bir şekilde korunabilmesi için şu adımları takip etmesi gerekiyor:
- İlk kural, kontrolü kaybetmemek ve sakin bir şekilde hareket etmektir.
- Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere gibi devrilebilecek ya da kırılabilecek eşyalardan uzak durulmalıdır.
- Sağlam bir masa altına girerek ya da dolgun bir koltuk, kanepe veya içi dolu bir sandık gibi koruyucu eşyanın yanında ÇÖK-KAPAN-TUTUN pozisyonu alınmalıdır.
- Baş, iki el arasına alınarak ya da yastık, kitap gibi koruyucu bir nesneyle desteklenerek korunmalıdır.
- Merdivenlere ya da kapılara doğru koşmak, riskleri artırabilir. Kapılar, sarsıntı sırasında güvenli bir koruma alanı oluşturmaz.
- Elektrik kesintisi veya mekanik arıza nedeniyle asansör içinde mahsur kalma riski yüksektir.
Deprem sırasında dışarıda olanlar için de dikkat edilmesi gereken birçok önemli husus bulunuyor. Bunlar şu şekilde açıklanabilir:
- Enerji hatları, elektrik direkleri ve binalardan uzak durulmalıdır.
- Cam kırıkları, çatı parçaları ve duvar yıkıntılarına karşı dikkatli olunmalıdır.
- Toprak kayması, taş düşmesi riski olan bölgelerden uzaklaşılmalıdır.
- Deniz kıyısında bulunanlar, tsunami riski nedeniyle yüksek bir noktaya çıkmalıdır.
Deprem anında trafikte olan sürücüler için en güvenli hareket, aracı güvenli bir yerde durdurmaktır. Onun dışında dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
- Güvenli bir noktada bulunanlar, yolu kapatmadan sağa yanaşıp beklemelidir.
- Ağaç, elektrik direği, köprü gibi riskli alanlarda bulunanlar, aracı terk edip açık bir alana geçmelidir.
- Tünel içinde olanlar çıkışa yakın değilse araçtan inmeli ve yan yatarak başını korumalıdır.
- Kapalı otoparkta bulunanlar, araçtan inerek güvenli bir konumda beklemelidir.
Metroda, trende veya diğer toplu taşıma araçlarında bulunan yolcular için şu önlemler alınmalıdır:
- Toplu taşımalardan inilmemelidir. Elektrik akımı tehlikesi veya karşı yönden gelen araç çarpma riski olabilir.
- Sarsıntı bitene kadar sıkıca bir yere tutunulması gerekir.
- Metro ve tren personelinin talimatlarına uyulmalıdır.
Bireysel ve kurumsal afet planlarının oluşturulması, güvenli yapılar inşa edilmesi ve toplumda deprem bilincinin artırılması büyük önem taşımaktadır. Unutmayın, deprem öncesi ve sırasında doğru adımları atmak, hayatınızı kurtarabilir!
Deprem sonrasında neler yapılmalı?
Deprem sonrasında yaşanan en büyük zorluklardan biri barınma ve temel ihtiyaçların karşılanmasıdır. Özellikle çadırkentler ve konteynırlarda hijyen ve güvenlik problemleri yaşandı. Depremin ardından; afet bölgelerinde yeterli sayıda çadır ve konteyner sağlanamaması, depremzedelere gıda ve temiz su ulaştırmada yaşanan gecikmeler ve kalıcı konut projelerinin yavaş ilerlemesi büyük sorun oluşturdu. Bu gibi durumları önlemek için; deprem riski yüksek bölgelerde hazır yaşam alanlarının oluşturulması, kriz anında hızlı gıda ve su desteği sağlayacak lojistik sistemlerin geliştirilmesi ve devletin barınma projelerini hızlandırması ve şeffaf bir şekilde yürütmesi gerekir.
Ertelemek değil, harekete geçmek kurtarır!
6 Şubat depremleri, Türkiye’nin deprem konusunda hâlâ büyük eksiklikleri olduğunu gösterdi. Türkiye, jeopolitik konumu nedeniyle her an yeni büyük depremlerle karşı karşıya kalabilir. Bu nedenle depreme hazırlık sürecinde unutulan tedbirleri hızlıca hayata geçirmek gerekiyor. Felaketi unutmamak ve gerekli önlemleri almak, gelecekte yaşanabilecek can ve mal kayıplarını önlemenin tek yoludur.