YAŞAM

1 Ocak'tan sonra artık kendi sularını üretecekler!

1 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek yönetmelik değişikliğiyle büyük özel yapılar ve tüm kamu binaları, yağmur suyu hasadı ve gri su sistemleri kurmak zorunda olacak. Yılda 10 milyon metreküp su tasarrufu hedefleniyor.

Abone Ol

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın su tasarrufunu artırmayı amaçlayan düzenlemesiyle Türkiye’de sürdürülebilir su yönetimi için önemli bir adım atılıyor. Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik, 1 Ocak 2026’dan itibaren büyük ölçekli binalara yağmur suyu toplama ve gri su sistemleri kurma zorunluluğu getiriyor.

yağmur suyu sistemi büyük yapılarda zorunlu


Yönetmeliğe göre parsel alanı 2 bin metrekareyi aşan veya çatı iz düşüm alanı 1000 metrekareden büyük tüm özel yapılar ile kamu binalarında yağmur suyu hasadı sistemi kurulacak. Depo hacmi en az 7 metreküp olacak bu sistemler, yıllık yağmur suyu miktarının en az yüzde 6’sını karşılayacak kapasitede tasarlanacak. Toplanan filtrenmiş su, bahçe sulaması ile tuvalet rezervuarlarında kullanılacak ve yılda ortalama 6,2 milyon metreküp tasarruf sağlayacak.

gri su sistemiyle 4 milyon metreküp ek tasarruf


Duş, küvet ve lavabolardan gelen atık suların arıtılmasıyla elde edilen gri su, yıllık 4 milyon metreküp ek tasarruf hedefliyor. Bu sistem; 200’den fazla yatağı olan oteller, 10 bin metrekareden büyük AVM’ler ve 30 bin metrekare üzeri kamu binalarında zorunlu tutulacak. Gri su yalnızca tuvalet rezervuarlarında kullanılabilecek.

sel riskini azaltacak, afetlerde avantaj sağlayacak


Sistemler yalnızca ücretsiz su kaynağı sağlamıyor; aynı zamanda yağmur suyunun kontrollü şekilde depolanması sayesinde sel riskini de azaltıyor. Depolanan suyun afet anlarında kullanılabilir olması, düzenlemenin stratejik önemini artırıyor.

dünyada yaygın uygulama: türkiye de adım attı


Almanya, Japonya, İngiltere ve Avustralya başta olmak üzere birçok ülkede yağmur ve gri su sistemleri uzun süredir teşvik ediliyor veya zorunlu tutuluyor. Türkiye’nin bu adımı, küresel su krizi karşısında önemli bir uyum çalışması olarak değerlendiriliyor.