Tüm Emeklilerin Sendikası, genel kurulun ardından yaptığı yazılı açıklamada, emeklilerin ekonomik ve sosyal haklarının yok sayıldığını belirtti. Sendika, "On yıllarca çalışıp ürettik. Türkiye’nin ekonomisine, kültürüne, siyasetine katkı sağladık. Bütün bu çabalarımızın yok sayılmasına izin veremeyiz" ifadelerini kullandı.
"Açlık sınırının altında maaşlarla yaşamak mümkün değil"
Sendika, bağımsız araştırma kuruluşu BES-AR'ın verilerine atıfla, açlık sınırının 34 bin 888 lira, yoksulluk sınırının ise 84 bin 352 liraya ulaştığını hatırlatarak, emekli maaşlarının bu rakamların çok gerisinde kaldığını vurguladı. Açıklamada, “10 milyondan fazla emekli, dul ve yetim açlık sınırının yarısından az maaş alıyor” denildi.
"Sendikal haklar kısıtlanıyor, ifade özgürlüğü engelleniyor"
Tek adam rejimi altında temel hak ve özgürlüklerin daraltıldığını öne süren Tüm Emeklilerin Sendikası, “Sendika başvuruları reddediliyor, kabul edilse bile yargı sopasıyla engelleniyor. Basın açıklamaları ve toplantılar kısıtlanıyor” açıklamasında bulundu.
Emekli maaşlarının güncellenmesinde ortalama maaş yerine son maaşın esas alınması gerektiğini belirten sendika, özellikle özel sektörde çalışan emeklilerin benzer prim ödemelerine rağmen aynı maaşı almalarının adaletsizlik yarattığını savundu.
"En düşük emekli maaşı memur maaşına eşitlenmeli"
Sendika, en düşük emekli maaşının en düşük memur maaşıyla eşitlenmesi gerektiğini ve memurlara verilen seyyanen artışın tüm emeklilere de uygulanmasını talep etti. Ayrıca, bayram ikramiyelerinin en az asgari ücret düzeyine çıkarılması ve yılda dört kez ödenmesi gerektiğini dile getirdi.
TBMM Başkanı’na tepki, tutuklamalara eleştiri
Tüm Emeklilerin Sendikası açıklamasında, TBMM Başkanı’nın “mezhep ayrımcılığına varan” söylemlerini kınadı. Tutuklu belediye başkanları, öğrenciler ve Gezi davası tutuklularının serbest bırakılmasını isteyen sendika, gözaltılarla toplumun sindirilmeye çalışıldığını savundu. Açıklamanın sonunda, “Faşizme karşı durmak insanlık görevidir. Bu görevden geri durmayacağız” denildi.