Geçen yıl 11 Kasım akşamı, Selçuk Cumhuriyet Mahallesi Tavşantepe mevkiindeki tek katlı evde oturan Sinem Melisa Akcan, 5 çocuğunu evde bırakıp hurda toplamaya gitti. Kısa süre sonra evde bulunan soba devrildi ve yangın çıktı. Evdeki Aras Bulut (1), Masal Işık (2), Aslan Miraç (3), Funda Peri (4) ve Fadime Nefes (5) kardeşler içeride mahsur kaldı.
Komşuların ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yangın söndürüldü, ancak 5 çocuk hayatını kaybetti. Cenazeleri bir gün sonra Acarlar Mezarlığı’nda yan yana toprağa verildi.
İddianame ve suçlama
Olayın ardından hazırlanan iddianamede, Akcan’ın çocuklarını uyutup elektrikli ısıtıcıyı açtıktan sonra evden ayrıldığı, meydana gelen sonucu istemediği halde öngördüğü vurgulandı. Akcan hakkında “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma” suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, Akcan’ın ailevi durumundan kaynaklı mağduriyet yaşadığı, indirim hükümlerinin uygulanması talep edildi. İddianame, Torbalı Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Anne hakim karşısında konuştu: “Bittim, yok oldum”
Duruşmada savunma yapan Akcan, olay günü çocuklarının üşümemesi için sobayı açtığını, evden kısa süreli çıktığını söyledi.
“Evden çıkmasaydım yiyecek bir şeyler getiremeyecektim. Çocuklarım çok yaramazdı, birbirleriyle oynarken sobayı devirmiş olabilir. Kesinlikle kötü niyetim veya dikkatsizliğim yoktu”
Akcan, psikolojik tedavi gördüğünü ve yaşantısını ilaçlarla sürdürdüğünü de ifade etti.
Baba şikâyetçi olmadı
Başka bir suçtan cezaevinde bulunan baba Hasan Akcan, eşinden şikâyetçi olmadığını belirtti.
“Eşim kötü niyetle davranmamıştır. Çocuklara bakmaya çalışıyordu. Şikayetim yoktur.”
Mahkeme kararı
Esas hakkında mütalaaya göre, Akcan’ın bilinçli taksiri olmadığı belirlendi. Mahkeme, ceza verilmesine yer olmadığına ve adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasına karar verdi.
Sanık Akcan, kararı duyduktan sonra duygularını şöyle dile getirdi:
“Çocuklarımın kokusunu düşününce aklıma toprak kokusu geliyor. Bittim, yok oldum.”