Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. İrfan Koca, ozon tedavisinin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine dair açıklamalarda bulundu. Bağışıklık sistemini destekleyen, kan dolaşımını rahatlatan ve dokuların oksijenlenmesini artıran bu yöntemin, son yıllarda tamamlayıcı tıbbın en çok ilgi gören uygulamalarından biri haline geldiğini söyledi.
“Bağışıklık sistemini güçlendiriyor”
Ozon tedavisinin yaklaşık 90 yıldır tıpta kullanıldığını, özellikle son 50 yıldır güvenli bir şekilde uygulandığını ifade eden Doç. Dr. Koca, bu yöntemin temel amacının vücudu yenilemek olduğunu vurguladı.
“Ozon gazı üç oksijen atomundan oluşur ve bu sayede hücre yenilenmesini destekler. Eritrositlerin glikoliz hızını ve nitrik oksit üretimini artırarak dokulara daha fazla oksijen taşınmasını sağlar. Bu da vücudun genel işlevlerinin daha sağlıklı yürütülmesine yardımcı olur” dedi.
Dr. Koca, yapılan araştırmaların ozon tedavisinin bağışıklık sisteminde görevli hücrelerin aktivitesini artırdığını ortaya koyduğunu belirtti:
“Bu sayede vücut, hastalıklara karşı daha dirençli hale gelir. Özellikle kronik yorgunluk, sık enfeksiyon geçirme ve bağışıklık zayıflığı yaşayan bireylerde ozon tedavisi destekleyici bir seçenek olabilir.”
Ağrıdan dolaşım bozukluklarına kadar geniş etki alanı
Ozon tedavisinin yalnızca bağışıklığı güçlendirmekle kalmadığını, aynı zamanda iltihabı azaltıcı ve onarıcı mekanizmaları harekete geçirici özellikleri olduğunu aktaran Dr. Koca, yöntemin pek çok hastalıkta tamamlayıcı olarak kullanıldığını söyledi.
“Fibromiyalji, osteoartrit, bel ve boyun fıtığı, nöropatik ağrılar, dolaşım bozuklukları, diyabetik yaralar, inme, infertilite ve erken menopoz gibi durumlarda ozon tedavisi kanlanmayı artırarak hücre onarımını destekler” dedi.
Detoks ve cilt yenilenmesine katkı sağlıyor
Ozonun vücutta detoksifikasyon etkisi yaratarak zararlı maddelerin atılmasını kolaylaştırdığını belirten Doç. Dr. Koca, “Ozon tedavisi oksidatif stresin azaltılmasına, cilt hücrelerinin yenilenmesine ve genel canlılığın artmasına yardımcı olur. Bu nedenle cilt gençleştirme ve doku yenilenmesi amacıyla da tercih edilmektedir” diye konuştu.
Tedavi yöntemleri kişiye özel belirleniyor
Ozon tedavisinin uygulama yöntemlerinin hastanın durumuna göre değiştiğini ifade eden Koca, şu bilgileri paylaştı:
“En sık kullanılan yöntem, majör ozon terapisi olarak bilinir. Bu yöntemde hastadan steril koşullarda alınan yaklaşık 100 cc kan, ozon gazı ile zenginleştirilerek tekrar damar yoluyla hastaya verilir. Bunun dışında ozon gazı; serum içine, kas dokusuna, torbalama yöntemiyle cilde ya da rektal ve vajinal yolla da uygulanabilir. Doz ve yöntem, ozon tedavisi konusunda eğitimli hekim tarafından belirlenmelidir.”
Doğal, yan etkisiz ve tamamlayıcı bir seçenek
Klasik tedavilerden yeterli fayda göremeyen veya ilaç kullanmak istemeyen hastalar için ozon tedavisinin doğal ve yan etkisiz bir alternatif sunduğunu belirten Dr. Koca, sözlerini şöyle tamamladı:
“Ozon tedavisi, vücudun kendi iyileşme gücünü harekete geçiren bir yöntemdir. Bilinçli ve kontrollü uygulandığında hem fiziksel hem zihinsel canlılığı artırabilir. Bu nedenle tamamlayıcı bir yaklaşım olarak giderek daha fazla tercih edilmektedir.”