İzmir’de halk oyunları, tekvando, bocce ve voleybol gibi birçok branşta hem sporcu, hem hakem, hem de antrenör olan Ayşem Arat Tutal (51), kızını da aynı tutkuyla yetiştirdi. Anne-kız yalnızca aynı branşlarda değil, artık aynı sıralarda da. Dokuz Eylül Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi 3. sınıf öğrencisi olan Ayşem Arat Tutal ve Celal Bayar Üniversitesi Spor Yöneticiliği 4. sınıf öğrencisi Biraysu Tutal (20), spora duydukları ortak sevgiyi şimdi akademik alanda da sürdürüyor.
"Hayallerimi kızımla birlikte gerçekleştiriyorum"
Küçük yaşta evlat edinilen Ayşem Arat Tutal, sporla tanışmasını ve hayatına kattığı anlamı şu sözlerle anlattı:
“1991 yılında sınıf arkadaşımın vasıtasıyla tekvandoya başladım. Türkiye 2’nciliklerim oldu. Daha sonra hakem ve antrenör oldum. Halk oyunları, bocce ve voleybolda da ikinci kademe antrenörüyüm. Kısıtlı imkanlarla büyüdüm ama hayallerimi kızımla birlikte gerçekleştirmek istedim.”
Anne olduktan sonra sporu bırakmak yerine kızını da bu yolda yetiştiren Tutal, onunla birlikte halk oyunları gösterilerine katılıyor, voleybol oynuyor ve turnuvalarda görev alıyor.
"Atom karınca gibiyim"
Spor eğitmenliği yapan Tutal, ev, okul ve spor hayatını birlikte yürütmenin zor ama mümkün olduğunu ifade etti:
“Bermuda üçgeninde gibiyim ama kendimi atom karınca gibi hissediyorum. Hepsine yetişmeye çalışıyorum. Kızım ödevlerime yardım etmiyor; ‘Sen de öğrencisin, kendin yap’ diyor. Mezun olduktan sonra onunla birlikte yüksek lisans yapmak istiyorum.”
Ayşem Arat Tutal ve kızı Biraysu, önümüzdeki hafta Türkiye’yi Çekya’daki bir halk oyunları festivalinde birlikte temsil edecek.
Sporcu bir ailenin kızı: “Sahanın içinde büyüdüm”
Profesyonel voleybolcu olan Biraysu Tutal, spora olan ilgisinin küçük yaşlarda başladığını belirtti:
“Doğduğumda ailem sahanın içindeydi. Annem tekvandocu olmamı çok istedi ama ben ortaokulda voleybola yöneldim. 1. ve 2. ligde oynadım. Şimdi akademik kariyer ve sporculuğu birlikte yürütmek istiyorum.”
Babası Birol Tutal’ın da elektrik mühendisi olmasına rağmen hakemlik yaptığını belirten genç sporcu, ailesinin desteğini şöyle anlattı:
“Maçlarda en büyük eleştiriyi onlardan alıyorum çünkü sahaya veli değil, antrenör gözüyle bakıyorlar. Ama buna alıştım. Hatalarımla büyüdüm, avantajı da çok oldu.”