17 Kent Denetçisi’nin ilk etapta dört ilçede sahaya çıkarak gözlem yapacağını dile getiren Başkan Tugay, “Bu program yalnızca bir denetim projesi değil, ortak sorumluluğun kurumsallaştığı yeni bir yönetim modeli, yeni bir demokrasi biçimidir. Bilimi, katılımcılığı, şeffaflığı ve ortak aklı bir araya getiren bir İzmir modeli ortaya koyuyoruz. İzmir’i birlikte yöneteceğiz. İzmir’in geleceğini birlikte inşa edeceğiz” dedi.
Tugay: Türkiye’den bu programa kabul edilen tek büyükşehir belediyesi İzmir
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kenti şehrin gerçek sahibi olan yurttaşlarla birlikte yönetmek için Türkiye’ye örnek bir projeyi daha hayata geçirdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve AB Projesi IMPETUS kapsamında Avrupa genelinde başvuran 509 girişim arasından seçilen 20 proje içinde yer alan Yurttaş Akademisi-Kamu Denetçileri Programı, İZQ Girişimcilik Merkezi’nde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. 2 bin 911 başvuru arasından noter huzurunda kurayla belirlenen 17 Kent Denetçisi, öncü modelin ilk aşamasında 5 günlük teorik eğitim ve atölyelerin ardından Konak, Karşıyaka, Balçova ve Buca’da sahaya çıkarak çevre denetimi yapacak, gözlem yaparak veri toplayacak. Tanıtım toplantısında sadece bir projeyi duyurmak için değil, İzmir’in demokrasi yolculuğunda yeni bir sayfa açmak için bir araya gelindiğini belirten Başkan Tugay, “Avrupa Birliği destekli IMPETUS Projesi kapsamında hayata geçirdiğimiz Yurttaş Akademisi - Kent Denetçileri Programı, artık kent yönetiminin sadece kurumların işi olmadığını, bu şehrin gerçek sahipleri olan yurttaşlarla birlikte yürütüleceğini ilan eden çok önemli bir adımdır. Bu proje, Avrupa genelinde başvuran 509 girişim arasından seçilen 20 projeden biri ve Türkiye’den bu programa kabul edilen tek büyükşehir belediyesi İzmir. Bu hepimiz için hem büyük bir gurur, hem de büyük bir sorumluluktur” ifadelerini kullandı. İzmir’in tarih boyunca özgür düşüncenin, bilimin, dayanışmanın kenti olduğunu vurgulayan Başkan Tugay, “Şimdi bu değerleri yönetim anlayışımızın merkezine yerleştiriyoruz. Bir süre önce başlattığımız Yurttaş Akademisi, kentlilerimizin İzmir’i daha yakından tanımasını, sorunları birlikte analiz etmesini ve çözümlere ortak olmasını amaçlıyordu. Şimdi bu süreci daha da güçlendiriyoruz. Kent Denetçileri artık sahada olacak. İzmir’in dört ilçesi Konak, Karşıyaka, Balçova ve Buca’da yaşam kalitesini birlikte ölçeceğiz. Çevre temizliğinden ulaşım düzenine, park güvenliğinden hava kalitesine kadar birçok konuda yurttaşın gözlemi, belediyemizin verisiyle birleşecek. Bu program yalnızca bir denetim projesi değildir. Bu program, İzmir’de ortak sorumluluğun kurumsallaştığı yeni bir yönetim modelidir” diye konuştu. Dünyada iyi yönetimin, artık hislerle değil verilerle yapıldığının altını çizen Başkan Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de İzmir’de, ‘bildiğimiz için değil; ölçtüğümüz için’ karar alacağız. Yurttaşlarımız ise artık sadece hizmet alan değil, yönetişimin doğrudan bir parçası olacak. Avrupa kentlerinde, yurttaşlar sensörlerle hava kalitesi ölçüyor, enerji kullanımını izliyor, çevreyi koruyor. İzmir de bu vizyonla hareket ediyor olacak. Çünkü biz biliyoruz ki yurttaş ne kadar katılırsa, kent o kadar gelişir.” İzmir’in zor zamanlarda birbirine omuz veren bir şehir olduğunu kaydeden Başkan Tugay, “Depremde, yangında, selde, biz hep birlikte yaraları sardık. Şimdi bu dayanışmayı yönetimin gücüne dönüştürüyoruz. Bir sokakta çöp konteyneri taşmışsa, bir park karanlıktaysa, bir mahallede hava kirlenmişse İzmirli çözümü başlatan kişi olacak. Bu program, bir belediye projesi değil, yeni bir yurttaşlık kültürü, yeni bir demokrasi biçimidir. Bilimi, katılımcılığı, şeffaflığı ve ortak aklı bir araya getiren bir İzmir modeli ortaya koyuyoruz” dedi. Başkan Tugay, “Bu güçlü adım için Avrupa Birliği’ne, proje ortaklarımıza, emek veren tüm çalışma arkadaşlarıma, gönüllü olarak katılan tüm kent denetçilerimize ve İzmir’i yüreğinde taşıyan herkese teşekkür ediyorum. İzmir’in geleceği, bir kişinin aldığı kararlarda değil, milyonlarca İzmirlinin ortak iradesindedir ve biz, bu iradeyi büyütmek için buradayız. İzmir’i birlikte yöneteceğiz. İzmir’in geleceğini birlikte inşa edeceğiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.