İzmir'in Kemalpaşa ilçesindeki Ulucak Höyüğü'nde 8 bin yıl öncesine ait uzmanlaşmış seramik üretim atölyesi, kalıplar ve üretimi yarım kalmış kaplar bulundu. Kazı Başkanı Prof. Dr. Özlem Çevik, "Günümüzde Ulucak, 500 fabrikanın ortasında yer alıyor ve birçok üretim faaliyeti gerçekleştiriliyor. Bazıları seramik üretimiyle ilgili. Çevrede seramik fabrikalarının bulunması, bölgenin doğal olarak kil ve boya yatakları açısından üretime uygun olduğunu gösteriyor. 8 bin yıl önce de 300 metrekareyi kapsayan bina kompleksinde üretim başlamıştı" dedi.
8 bin 850 yıllık geçmiş
İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde yer alan ve yaklaşık 8 bin 850 yıllık geçmişiyle bölgenin en eski köy yerleşimi olan Ulucak Höyüğü’nde kazılar devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Büyükşehir Belediyesi ve Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’nin desteğiyle yürütülen çalışmalar kapsamında, 8 bin yıl öncesine tarihlenen bir seramik üretim atölyesi ortaya çıkarıldı. Kazılarda, üretimi tamamlanmamış kaplar ve çeşitli kalıplar tespit edildi.
'' Ulucak Höyük 1100 yıl kesintisiz iskan görmüş bir yerleşim yeri''
Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Protohistorya ve Ön Asya Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özlem Çevik, “Ulucak Höyük, Neolitik döneme ait ve 1100 yıl boyunca kesintisiz olarak iskan görmüş bir yerleşim yeri. Batı Anadolu’da yerleşik hayata geçişi anlamamız açısından çok önemli bir merkez. Seramik atölyesi ise geniş bir alanı kapsıyor; sadece bir odası 48 metrekare büyüklüğünde ve toplamda yaklaşık 300 metrekareye ulaşıyor. Bina tamamen yanmış olduğu için içindeki buluntuları orijinal haliyle elde ettik” dedi.
Kuzey Mezopotamya'dan Yunanistan'a uzanan yolculuk
Sözlerine devam eden Prof. Dr. Özlem Çevik: "Yapının önemi büyük. Milattan önce 6 bin yıldan itibaren Kuzey Mezopotamya'dan Yunanistan'a kadar seramik üretiminin uzmanlaşmış olduğunu seramik hamurlarındaki standartlaşmadan biliyorduk ancak arkeolojik olarak bir atölye kanıtı yoktu. Ulucak'ta evlerin dışında bir atölyede ustalar tarafından seramik üretildiğini görmek bu açıdan önemli. Buluntulardaki parmak izlerini inceleyen ekibimiz, üretimde hem kadınların hem erkeklerin birlikte çalıştığını ortaya koydu; tek bir cinsiyete dayalı bir üretim söz konusu değil.'' diye konuştu.
''Günümüzde Ulucak 500 fabrikanın ortasında yer alıyor''
Seramik atölyesindeki buluntulara da değinen Prof. Dr. Çevik, "Burada kil kalıpları da bulduk. Seyitömer Yerleşkesi nedeniyle bu kil kalıpların 5 bin öncesine gittiğini biliyorduk. Ancak Ulucak'la, bunun 8 bin yıl öncesine dayandığını gördük. Üretimi yarım kalmış, pişmemiş kaplar var. Boyalar, perdah taşları var. Dolayısıyla tüm üretim zincirini tek bir bina kompleksinde görebiliyoruz. Erken seramik üretimine dair çok önemli bir arkeolojik kanıt olacak. Kazdığımız alan 300 metrekareye yaklaştı. 7 odası var. Kazı sürüyor. Her odada fırın var. 50 santimetre yüksekliğindeki fırınların kırmızı astar boya üretimiyle ilgili olduğunu düşünüyoruz. Bir odada daha büyük bir fırın bulduk. Muhtemelen o fırın da seramiklerin pişirilmesi için kullanılıyordu. Günümüzde Ulucak, 500 fabrikanın ortasında yer alıyor ve birçok üretim faaliyeti gerçekleştiriliyor. Bazıları seramik üretimiyle ilgili. Çevrede seramik fabrikalarının bulunması, bölgenin doğal olarak kil ve boya yatakları açısından üretime uygun olduğunu gösteriyor. 8 bin yıl önce de 300 metrekareyi kapsayan bina kompleksinde üretim başlamıştı" şeklinde konuştu.