İzmir Atatürk Anıtı'nın öyküsü

Abone Ol

İzmir'in tam kalbinde bulunan Atatürk heykelini bilmeyeniniz yoktur diye düşünüyorum. Ama bazen bilmek yetmiyor ve tarihini de araştırmak gerekiyor. İşte, İzmir Atatürk Anıtı'nın öyküsü...

İzmir Cumhuriyet Meydanında, Büyük Efes Otelinin önündeki alanda yer alan bu anıt İtalyan Heykeltıraş Pietro Canonica (1869–1962) tarafından 1932 yılında yapmıştır. Heykelin kaide tasarımı Yüksek Mimar Asım Kömürcü’ye aittir. Atatürk anıtı 18 Temmuz 1932 de İzmir'in efsaneleşmiş olan Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz'un açılış konuşmasının ardından, dönemin başbakanı İsmet İnönü nün sözleri ile açılmıştır. Bu anıt İzmirlilerin Atatürk e bir teşekkür amacı ile yaptırılmıştır. Heykelin yapımına 140.000 kaidesine de 40.000 TL harcanmıştır. Heykelin kaidesinde kabartma olarak Atatürk ün Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri sözleri yazılıdır. Kaidenin ön yüzünde elinde bayrak tutan kadın, çocuk ve asker tasvir edilmiştir. Böylece Kurtuluş Savaşında milletin top yekûn mücadelesi anlatılmak istenmiştir. Kaide üzerinde Atatürk at üzerinde üniformalı olarak sağ eliyle denizi gösterir vaziyette tasvir edilmiştir. Her İzmirli bu anıtı bilir ama öyküsünü bilmeyebilir. Çünkü öyküsü biraz ayrıntılı ve tarihsel özellikler barındırıyor. Geçmişten günümüze bir öykü.

Peki, Pietro Canonica kimdir? Uluslararası üne sahip bir heykeltıraş olan Canonica, cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'de gerçekleştirdiği büyük çaplı mermer ve bronz heykeller ile Türk sanat tarihinde iz bırakmıştır. İstanbul'daki ünlü Taksim Cumhuriyet Anıtı, Türkiye'deki eserlerinin en ünlüsüdür. İtalya'nın en önemli sanat kurumlarından birisi olan Torino Albertina Güzel Sanatlar Akademisi'nde heykeltıraşlık eğitimi aldı. 1922'de Torino'dan Roma'ya taşındı. Özellikle atlı heykellerdeki ustalığı ona ün getirdi. Pek çok aristokratın ve İngiliz Kraliyet ailesi mensuplarının heykellerini yapan sanatçı; büstler, heykeller yapmak üzere Avrupa'nın hemen hemen tüm saraylarından davet aldı. I. Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa sarayları ve aristokrat çevreler için eser üretme imkânı kalmayınca büyük anıtsal çalışmalara yöneldi. İtalya'da I. Dünya Savaşı şehitleri anısına meydanlara dikilen anıtların çoğu Canonica'nın eseridir.[1] Canonica, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ne yaptırılacak anıtlar için 1920'lerde bu ülkeden siparişler aldı. Kendisine ilk olarak Ankara'da Etnografya Müzesi önüne dikilecek Atlı Atatürk Anıtı için sipariş verilmişti. Ankara'da Mareşal Atatürk Anıtı'nı da yaptıktan sonra, Taksim Meydanı'na yapılacak olan Cumhuriyet Anıtı için İstanbul Belediyesi'nden sipariş aldı. Eser, 1928'de kaidesinin üzerine yerleşti. 1928'de düzenlenen Gazi Büstü Kupası için Atatürk büstü yaptı. Türkiye'deki son eseri, Roma'da üretilip 1932'de yerine yerleştirilen İzmir'deki atlı Atatürk anıtı'dır. 1928'de Roma'daki St. Peter Bazilikası'na Papa XV. Benedict'in bir heykelini yapan sanatçı, 1929'da İtalya Akademisi'ne seçildi. II. Dünya Savaşı'ndan sonra daha çok dini eserler verdi. Hayatı boyunca Venedik, Paris, Roma, Londra, St. Petersburg ve Brüksel'deki hemen hemen tüm önemli ulusal ve uluslararası sergilere katıldı. Başta San Luca Akademisi olmak üzere pek çok diğer İtalyan ve yabancı akademisinin üyesi idi. Heykeltıraşlığının yanı sıra müzik alanında da başarılı olmuştur. Cravero de Vittore Veneziani'den müzik dersleri almış ve opera eserleri bestelemiştir. Tanınmış operaları: La Sposa di Corinto (Korynthos Gelini); Enrico di Mirval, Miranda (Shakespeare in The Tempest -Fırtına- adlı oyunundan). Ayrıca resim çalışmaları da vardır; kendi portrelerini ve doğa manzaralarını içeren resimler yapmıştır. Başarılı sanat yaşamı nedeniyle 1950'de İtalya Parlamentosuna ömür boyu senatör seçilen Pietro Canonica, 8 Haziran 1959'da Roma'da hayatını kaybetti. Sanatçı, Roma şehrinin izniyle Villa Borghese Parkı'nın içindeki tarihi bir yapıyı ev ve stüdyo olarak kullanma ayrıcalığını elde etmiş ve hayatının sonuna kadar orada yaşamıştı. Evini kendisinin, o dönemin ve içinde bulunduğu sosyal çevrenin ruhunu yansıtacak şekilde döşedi. Ölümünden sonra evi, müze haline geldi.

Anıtın açılışı, dönemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından yapıldı demiştik. İsmet Paşa, törende yaptığı konuşmada, İzmir’den Gazi’ye şöyle sesleniyordu; "Büyük Gazi! On seneden fazladır, Türk milletinin davası için arkandan koşuyoruz. Şimdiye kadar modern ve medeni bir devlet olarak aldığımız yol, kısa ve kısır değildir... Türk milleti davasının çıkar yolu ancak senin izindir. Senin heykelin, Türk milletine büyük davasını daima hatırlatan, yanılmaz bir işarettir. Senin heykelin, Türk milletinin iradesini cisimleştiren bir demir pençedir."