Hürmüz Boğazı, Ortadoğu’daki petrol üreticisi ülkelerin Asya, Avrupa, Kuzey Amerika ve ötesine ikmal yaptığı kritik bir güzergâh.
boğazın kapanması durumunda petrol fiyatları varil başına 120-130 dolar aralığına fırlayabilir
Hürmüz Boğazı, Basra Körfezi ile Umman Körfezi’ni birbirine bağlayan ve İran’la Umman’ı ayıran kritik bir geçit. Boğaz, dünya enerji ticaretinin kalbinde yer alıyor. Boğazın en dar noktası yalnızca 33 kilometre; gemi trafiği için ayrılan her iki yön ise sadece 3’er kilometre genişliğinde. ABD Enerji Bilgi Dairesi’ne göre Hürmüz Boğazı, “dünyanın en önemli petrol geçiş noktası.” Küresel petrol tüketiminin yaklaşık yüzde 20’si, yani günde 20 milyon varile yakın petrol bu boğazdan geçiyor. Suudi Arabistan, İran, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi büyük üreticilerin ihracat rotası Hürmüz üzerinden işliyor. Katar’ın sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatının da neredeyse tamamı yine bu boğazdan geçiyor. Alternatif bir deniz rotası bulunmaması, bu hattı daha da kritik hâle getiriyor. İran Devrim Muhafızları Komutanı ve Parlamento Ulusal Güvenlik Komisyonu Üyesi Orgeneral Esmail Kowsari’nin açıklamaları, Tahran’ın boğazı kapatmayı ciddi şekilde düşündüğünü gösteriyor. Eğer bu gerçekleşirse, küresel petrol arzı ciddi şekilde sekteye uğrayabilir. JP Morgan’ın Haziran 2025 tarihli değerlendirmesine göre, boğazın kapanması durumunda petrol fiyatları varil başına 120-130 dolar aralığına fırlayabilir. Bu durum, enerji ithalatına bağımlı Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel çapta enflasyonu körükleyebilir. Nakliye rotalarının aksamaya uğraması ise hammadde, tarım ve tüketim ürünlerinde zincirleme krizler yaratabilir.
Hürmüz Boğazı'nda son 40 yılda neler yaşandı?
Hürmüz Boğazı, son 40 yılda birçok kez jeopolitik gerilimin odağında yer aldı. 1980–1988 İran-Irak Savaşı sırasında, taraflar birbirlerinin petrol nakliyesine saldırarak “Tanker Savaşı”na yol açtı. Ancak boğaz hiç kapanmadı. 1988’de ABD donanmasına ait USS Vincennes, İran yolcu uçağını düşürdü; 290 sivil yaşamını yitirdi. 2008’de ABD, İran’a ait teknelerin üç Amerikan savaş gemisini taciz ettiğini açıkladı. 2012’de İran, Batı’nın uyguladığı yaptırımlara karşılık boğazı kapatma tehdidinde bulundu. 2019’da Birleşik Arap Emirlikleri açıklarında dört ticari gemi saldırıya uğradı. ABD, İran’ı suçladı.
2024’te İran, İsrail’in Şam’daki konsolosluk saldırısına yanıt olarak Hürmüz yakınlarında bir konteyner gemisine el koydu. Askeri ve teknolojik kapasitesi göz önünde bulundurulduğunda İran’ın boğazı geçici süreyle bloke edebilme potansiyeli var. Shahed tipi insansız hava araçları, füze sistemleri ve siber saldırılar bu süreçte kullanılabilir. Ancak böyle bir hamle, ABD başta olmak üzere Batı ülkelerinin doğrudan müdahalesini de beraberinde getirebilir. ABD’nin Bahreyn’deki 5. Filosu’nun Hürmüz’de sürekli askeri varlık göstermesi, Washington’un bu boğazı “geçilmez” saydığını gösteriyor. İran ise boğazı bir koz olarak elinde tutmayı, topyekûn kapatmadan da küresel ekonomi üzerinde baskı kurmayı tercih ediyor olabilir.