KÜLTÜR-SANAT

Eklemedir koca konak türküsü ve hikayesi

"Eklemedir Koca Konak" türküsü, son zamanlarda yapay zeka teknolojisi kullanılarak Atatürk'ün sesinden yeniden seslendirildi. Dinleyicileri derinden etkileyen bu türkü, aynı zamanda yıllardır dillerden düşmeyen ve iç burkan hikâyesiyle de merak uyandırıyor. İşte, Atatürk'ün sesinden duyduğumuz bu türkü ve onun yürek burkan hikâyesi...

Abone Ol

Türkünün hikâyesi, birçok rivayete dayansa da en bilinen versiyonu şu şekildedir:
19. yüzyılda, İstanbul'dan Denizli iline bağlı Buldan ilçesine göç eden bir bey, burada muazzam güzellikte bir konak yaptırır. Bu konağın güzelliği, zamanla Aydın Paşası'na kadar ulaşır. Paşa, konağın gösterişli olduğunu duyunca, kendi adamlarını göndermesini ve eğer gerçekten beklediği kadar etkileyici ve gösterişli ise, konağın yakılmasını emreder. Paşanın adamları konağa gelir ve emir doğrultusunda konağı yakarlar.

Konağını kaybetmek istemeyen bey, bu durumu kabullenemez ve konağını kurtarmak için eklemeler yaparak yeniden inşa etmeye çalışır. Bölge halkı ise bu dramı gözleriyle görür ve bu durumu türkülere dökerler. Ancak, türkünün gerçek olup olmadığı hakkında kesin bir yazılı belge bulunmamaktadır. Bununla birlikte, başka bir rivayete göre ise hikaye şu şekildedir:

Bir diğer hikâye: Ziya Bey ve Nagihan’ın hikâyesi

Ziya Bey, köyün tanınmış tüccarlarından biridir ve oğlu Şefik, eğitimini tamamlayıp baba evine dönerek işlerin başına geçer. Halide Hanım, oğlunun gelmesini bekler ve onu zabıta müdürünün kızı Vildan’la evlendirmek ister. Ancak Şefik, Nagihan’a aşık olmuştur ve bu ilişkiyi Halide Hanım’a açıklayarak karşı çıkar. Halide Hanım, oğlunun Nagihan’ı sevmesine karşı çıkar ve çeşitli entrikalarla Nagihan’ı suçlayarak konağından kovdurur. Ziya Bey, bu duruma karşı çıkarak Nagihan ve annesini evden kovmak yerine, bir suç işlenmediği sürece onları evde tutmayı tercih eder. Bir süre sonra, Nagihan’a iftira atılarak bir yüzük kaybolduğunda, yüzük gerçekten Nagihan’ın yatağının altından çıkar. Bu durum sonucunda Nagihan ve annesi konaktan kovulur.

Şefik, Nagihan’a olan sevgisini kaybetmez ve bir gün nişanlandığı kızla olan bağını koparır. Şefik, Nagihan’ın kapısına dayanır ve evlenmeye karar verirler. Ancak zamanla, Şefik işten çıkar ve köyden ayrılmak zorunda kalır. Ziya Bey, gelini ve torununu yalnız bırakmak istemez, onları konağında kabul eder. Alkolik olan Osman, işten kovulmuş ve babasının dükkanının zabıta tarafından kapatılması sonrasında, Vildan’dan yardım ister. Fakat Vildan, Osman’ın Nagihan’ı alıkoyması şartıyla bu yardımı kabul eder. Osman, Nagihan’ı yolculuk sırasında alıkoyar ve bu olayın travması sonucu, Nagihan hayatına son verir.

"Eklemedir koca konak" türküsünün derlenmesi

Türkünün derlenmesi, Ahmet Yamacı ve Kemal Kazdağı tarafından gerçekleştirilmiştir. "Eklemedir Koca Kavak" olarak da bilinen bu türkü, farklı yöreler tarafından sahiplenilmiştir. Ancak repertuarlarında, özellikle Aydın yöresine ait olduğu kabul edilmektedir. Yöresel halkın duygu yüklü anlatımlarıyla şekillenen türkü, zamanla halk müziği repertuarının önemli eserlerinden biri haline gelmiştir.

Türkünün sözleri, "Nazlı da yârim yine yine geldi aklıma, Nasıl edeyim başımdaki sevdaya" gibi dizelerle duygu yüklü bir anlatıma sahiptir. Bu türkü, her dinleyişte kalpten kalbe ulaşan bir his bırakır ve halk arasında büyük bir anlam taşır.

TÜRKÜYÜ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN