DÜNYA

Dürziler kimdir? Niye İsrail'in hedefindeler?

Suriye'de Dürziler ve Bedeviler arasında başlayan çatışmalarla başlayan son gelişmeler, İsrail'in Dürzilerle ilişkisi Dürziler'i dünya gündeminin odağına taşıdı. Peki kimdir bu Dürziler?

Abone Ol

Suriye'deki Dürzi azınlığa üye bir tüccarın kaçırıldığı yönündeki haberler 13 Temmuz Pazar günü, ülkenin güneyindeki Dürzi gruplarla Sünni Bedevi gruplar arasında günlerce süren çatışmaları tetikledi. 15 Temmuz Salı günü ise İsrail askeri müdahalede bulunduğunu duyurdu. İsrail güçlerinin, Dürzileri korumayı ve Suveyda'da onlara saldırmakla suçlanan hükümet yanlısı güçleri ortadan kaldırmayı amaçladığı öne sürüldü. Pazar gününden bu yana en az 300 kişinin öldüğü belirtiliyor ancak bu konuda resmi bir rakam yok.

Dürziler kimdir?

Dürziler, Suriye, Lübnan, İsrail ve İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri'nde yaşayan, Arapça konuşan bir azınlık. Müslüman bir azınlık olan Dürziler, Dürziliği 11'inci yüzyılda Kahire'deki Fatımi imamların oluşturduğu felsefe ve tasavvuftan etkilenen mezhep olarak açıklıyor. Dürzilikte ibadetler, tahsis edilen özel mekanlardaki meclislerde ifa ediliyor. AA'nın derlemesine göre ibadetlerini son derece gizlilik içinde yerine getiren Dürzilerin, içeriğini açıklamayı reddettikleri 'hikmet' dolu bir kitaba (Risaletu'l Hikme) sahip olduğu söyleniyor. Dünyadaki nüfusları kimi kaynaklara göre 1 milyon civarı kimi kaynaklara göre yaklaşık 2 milyon olduğu belirtilen Dürzilerin yarısı Suriye'de yaşıyor ve ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 3'ünü oluşturuyorlar. İsrail'in yaklaşık 9 milyonluk nüfusunun yüzde 1.7'sini oluşturan Dürziler, Arap nüfusunun da yüzde 8'ine tekabül ediyor. Ayrıca Lübnan, Ürdün ve Mısır'da da yaşayan Dürzi toplulukları bulunuyor.

İsrail neden saldırıyor?

Dürzilerin İsrail'in yanı sıra işgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Lübnan, Ürdün ve Suriye'de yaşıyor. İsrail, özellikle işgal altındaki Golan Tepeleri’ne yakın kuzey sınırında güvenlikten endişe ettiğini öne sürüyor ve bölgede bir silahsızlandırılmış tampon bölge kurmak istiyor. İsrail Dışişleri Bakanı Israel Katz, 16 Temmuz'da İsrail'in Şam'a yönelik saldırılarından kısa süre sonra sosyal medyada şu açıklamayı yaptı; "Şam’daki uyarılar sona erdi, şimdi acı darbeler gelecek." Suriye TV’nin başkent Şam'daki Savunma Bakanlığı binasının karşısındaki stüdyosundan yaptığı canlı yayın sırasında, binanın vurulması ve sunucunun yayını terk ederek kaçması ekranlara yansırken ise işte "acı darbeler geliyor" paylaşımı yaptı. İsrail, güney Suriye’deki gelişmeleri yakından takip ediyor. Tel Aviv yönetimi iki nedenle harekete geçti: İsrail sınırına düşman unsurların yerleşmesini önlemek ve ülkedeki kendi Dürzi toplumunun kaygılarını yatıştırmak. Esad rejiminin çöküşü sonrası İsrail, İran destekli milislerin ve diğer radikal unsurların Golan Tepeleri çevresine yerleşmesinden endişe ediyor. Son aylarda İsrail ordusu, güney Suriye’deki BM gözetim bölgesine el koydu, Şam’ın güneyinde operasyonlar düzenledi ve ülke genelinde yüzlerce hava saldırısı gerçekleştirdi. İsrail, aynı zamanda Suriye’deki Dürzileri koruyarak onları bölgede potansiyel bir müttefik olarak görmeyi hedefliyor. Ancak Suriye’deki birçok Dürzi lider, İsrail’in müdahalesine karşı olduklarını açıkça dile getirdi.

İsrail'in Şam saldırısına Türkiye ne tepki veriyor?

İsrail'in Suriye'nin başkenti Şam'a yönelik hava saldırılarına Türkiye'den tepkiler gelmeye devam ediyor. ABD'de bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, BM Güvenlik Konseyi'ne hitap etti. Fidan, "İsrail barış istemiyor. İsrail istikrar istemiyor" şeklinde konuştu. Hakan Fidan gün içindeki bir başka açıklamasında da uluslararası camiaya İsrail'e "Dur" deme çağrısı yaptı. Suriye’nin Süveyda kentinde meydana gelen ve ülke geneline yayılma riski taşıyan çatışmalar, Türkiye’nin arabuluculuğu ve diplomatik çabalarıyla sona erdi. Güvenlik kaynaklarına göre, iki gün süren çatışmaların ardından Türkiye’nin aktif rolüyle taraflar arasında ateşkes sağlanmış oldu. Ankara, bölgedeki istikrarsızlığı önlemek adına tüm diplomatik ve istihbari kanalları devreye soktu. Süveyda’da patlak veren ve Şam yönetimi ile Dürzi gruplar arasında büyüyen çatışmalar sona erdi. Güvenlik kaynaklarının aktardığı bilgiye göre, Türkiye’nin sahadaki ve diplomatik düzeydeki girişimleri sonucu olan ateşkese; Milli İstihbarat Teşkilatı ve Dışişleri Bakanlığı’nın eşgüdüm içinde yürüttüğü temaslar, büyük katkı sağladı. Suriye’nin Süveyda kentinde önce Bedevi Araplar ile Dürziler arasında başlayan ve daha sonra Şam yönetimi güçleri ile Dürziler arasında meydana gelen çatışmalarda ateşkes sağlandı. Bölgede iki gün boyunca yaşanan çatışmalar sırasında Türkiye kararlı bir tavır göstererek Şam yönetiminin yanında yer aldı ve taraflar arasında sükûnetin sağlanması için her türlü çabayı göstererek ateşkeste kilit rol oynadı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın, muhatapları ile yaptıkları görüşmeleri ve Suriye’de yaşanan gelişmeleri an be an Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a aktardı. Suriye’de yaşanan gelişmelerle ilgili olarak MİT Başkanı İbrahim Kalın, ABD, Suriye ve İsrail’deki muhataplarıyla birçok görüşme gerçekleştirdi. MİT Başkanı Kalın, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet El Şara ile Süveyda’da yaşanan çatışmaların yanı sıra İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarını da görüştü. Kalın aynı zamanda çatışmalarla ilgili ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile sürekli temaslarda bulundu.