İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, 15-20 yıl sonrasının trafiğini, toplu taşımasını, bisiklet yollarını, hatta elektrikli scooter park yerlerini bugünden planlıyor. Üstelik bunu yaparken “ben yaptım oldu” demiyor; 218 kurumla yazışıyor, 21 bin 500 hanede anket yapıyor, kavşaklarda gece gündüz araç sayıyor, yolcu sayıyor, yaya sayıyor. Bu şehir İzmir. Bu sessiz ama kararlı devrimin mimarı ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay. Böylece 2040 yılının İzmir’i inşa ediliyor. Buca Metrosu gibi göz kamaştıran projelerin yanı sıra, belki de daha önemlisini: şehrin ulaşım aklını hazırlıyor. Ulaşım Ana Planı 2040 (UAP 2040) adı verilen bu çalışma, şu anda yüzde 30 tamamlanmış durumda. Ama bu yüzde 30 bile, birçok şehrin 20 yılda yapamadığını ortaya koyuyor. 196 kesit noktasında sayım yapılmış, 12 kritik kavşakta ön projeler hazırlanmaya başlanmış. Avrupa Birliği destekli Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı (SUMP) da bu plana entegre edilecek. Yani işin içinde sadece “daha çok yol, daha çok köprü” anlayışı yok; yaya yolu, bisiklet yolu, engelli erişimi, düşük emisyon bölgesi, mikromobilite, park et-devam et sistemi gibi 21. yüzyılın tüm gereklilikleri var. Gösterişten uzak, metodik, bilimsel ve katılımcı bir yöntemle oluşturulmuş bir plan. Şehir plancıları, ulaşım mühendisleri, akademisyenler, sivil toplum… Herkes işin içinde. Başkanlık koltuğunda oturan biri “ben bilirim” demiyor; “siz ne düşünüyorsunuz” diye soruyor. Bu, Türkiye’de pek alışık olmadığımız bir yerel yönetim tarzı. Elbette işin bir de maddi boyutu var. Bu tür uzun vadeli planların uygulanabilirliği, siyasi iradenin sürekliliğine ve bütçe disiplinine bağlı. Fakat Sayın Tugay’ın şu ana kadarki yaptıkları, bu işi ciddiye aldığını gösteriyor. İzmir şu anda Türkiye’nin en vizyoner, en sistematik ulaşım planlarından birine sahip oluyor. Ve bunun mimarı, sessiz sedasız çalışan, rakamlarla ve gerçeklikle konuşan bir belediye başkanı. Teşekkürler Cemil Başkan. Bu şehri 2040’a değil, 21. yüzyıla taşıyorsunuz. Başkan Tugay, büyük bir titizlikle verileri topluyor, sorunları ortaya koyuyor ve uzun vadeli planı hayata geçiriyor. Bu yüzden ortaya çıkan tablo tüm İzmirlilere güven veriyor. Bu plan; İzmir'in sadece araçlarını değil, çocuklarını, yaşlılarını, engellilerini ve hatta torunlarını düşünerek yapılmışa benziyor. Türkiye’de çoğu yönetici “benim dönemimde biter mi?” sorusunu sorarken, Başkan Tugay, “2040’ta bu şehirde yaşayan çocuklar rahat edecek mi?” sorusunu soruyor. Bu plan bittiğinde İzmir, sadece daha az trafik çeken bir şehir değil, daha sorunsuz, daha yeşil ve daha insani bir şehir olacak. İşte bu yüzden Cemil Tugay, gösterişli açılış kurdeleleri kesmeden de bir kenti geleceğe taşıyabileceğini kanıtlıyor.